KIRIK LAMBALAR
Sızlayınca kalbim
Sen yoksun diye Mezara çeyrek kala yol değiştirir Ölümlerin renklerini tek tek bürünür gibi ruhum şimdi bilirmisin sen ? Kalbim derbeder şarkıları mırıldanınca kulağa Hüzün süslü göklerinde uçuyor Hayatımın kırık lambaları söndü rüzgarından Haberin varmı senin? Yüreğimi cız eden hayalleri peşime takarak Koştum şehit mertebesinde Allah Allah diyerek hamd ederek Şikayet etmeden bir yudum Cam parçaları olmuş birazcık gücü Toplayıp biçtim dertleri bir bir Acılar saçımın topuzunu yolarken Psikopat hayatın kirli busesinde deryaları Sükut ettim önüme Yaşamaya mecbur mecbursun diyerek. Şevkat dna’sından içtim anamın helal şutüyle beslediğim ninnileri Koynuma alarak yürüdüm , yürüdüm Gecelerin karanlığının şakrak seyri ürperdikce Şüphe tohumları ekilir gönlüme Sevdanın yollarında ellenmiş mutluluktan payını almak için Nasır ayaklarım topal topal geziyor Ah sevdiğim asamı versen artık Senden kalan tebessüm göz kırpıyor heybetlice Cilveli uzakdan Her seferinde Kanat olur kırık kollarıma Neden bilmem ki Bir gün yanar diye Sır gibi taşır umut mumlarını Dermansız koridorunda düşe kalka Şimdi takvim’den kış dökülür Ayaz ayaz bürünürüm hasretini Vuslatın gurbetinde Haydi bir işmar et , et de gülüm Gülsün bu yüzüm gamzelerimden çiçekler açsın Misk amber olarak sana saçsın İşde böyle sevdiğim mecnun çölünde Savrulmuş aşkımı Aşk’a sattım Aşkım sırat olsun diye kurtuluşa ermek için bir gün Eğer bir gün vuslatım yoksa sende Bu sevda uğrunda Bin ecele visal olacağını bilerek Yaşarım yine seni yemin billah ederek aşk olsun sana diyerek Ayse Kavak |
bizde büyük bir beğeniyle
tekrar tekrar okudum
yüreğiniz dert görmesin
kaleminiz daim olsun
tebriklerim saygılarımla beraber