dün çapağı gözlerimde
Yüzümde ıslaklığı yağmurun
Saçlarımdan gidişi siyahlığın Asırlık yaşlılığım sarmış sokakları Yutkunduğun baharı çıkarışım sözcüklerime Bu sabah Uğurlamadım limandan ayrılan sevgilileri Dünün çapağını temizlemedim gözlerimden Düş kalesini zapt etmedim Sayı saymaca oynuyordu çocuk Birden sonra iki dedi Gülümsedim oluşumumuza Senden sonra ben iki yalnızlığım Acıkmış olmalı kadın Bir ekmek parası dedi usulca kulağıma eğilip Üzerinde inceden hırka Avuçlarını açmış tedirginliğime Eskice diyorum gençliğime göçlerim Huzuru aradığım ana kucağım Yetimliğimin kalıcı boyun büküşü Kırgınlığımın zarif duruşu |