işte böyle..
şimdi soluk sayfalarda ismin
unuturum zaten diyorum, gitmeni istemiyorum, bilmiyorum var mısın yok musun? yorgun bir gecenin geç kalmış serzenişlerini, çoktan vazgeçtim dediğim, hurafeleri ve çekmecemin en dibindeki bir kaç resmi artık saklamak istemiyorum ama yine de gitme... belki bir kaç hikaye daha yazarım o zamana kadar bekle bir ufak kız çocuğu olsun, bir de adam ve gökyüzü mavi, çimenler yeşil, adamın gözleri siyah olsun kız,adamın gözlerine türküler yazsın... istersen acı bitsin hikaye yırt at isteksizce sonra gözlerime bakmasan da olur ama gitme varlığın yokluğun bir... gitsen de aynıyım gitmesen de soluk sayfalara yazarım ismini sonra yeni baştan bir hikaye maden yoksun, madem hiç uğramadın kalbim diyarına o zaman boşalan bu yerler kimin? söylesene, neredesin, nasıl geldin,nasıl gittin... soluk sayfalara yazarım adını küçülmüş kurşun kalemimle kırık dökük kelimelerim olur artık tüm hikayelerimde aklımda adın kalır, bir de kuru inadın, ve sevmediğimiz şarkılar dolar kalbimize, gözlerimizi alamayız nerede çıktığını bilmedğimiz yangından sonra kaparız pencereleri is kokar nefesimiz korkmayız bir dahaki artık akşamüstü yangınlarından... adını soluk sayfalara yazarım gün gelir gidersin diye bir parça gülüşünü defterimin kenarına iliştiririm ve işte böyle sadece laf olsun diye şiirler karalarım şimdi git... ama yine gel... |
gelişine günlerim çağlasın
bide aklıma şeyi getirdi leon diye bi film vardı
küçük kız adama aşık
niyeyse
neyse
yüreğine sağlık