BİLİRİM Kİ GİTMEK İÇİN ÇOK ERKEN
O masal ki başı var sonu belirsiz tükenirken
Ve tüketirken anı hiç dönmemesine... Mevsimler devinir durur biz yalpalarken Ve yaftalanırken ömür. Bir düş belki de tekrarı olmayan Susmak ise payımıza düşen Hiç ölmeyecekmişçesine Oysa ölürken günbegün. Sakıncalı bir düşüngeç adı tanımsız Hüzünlü bir süreç her terk ediliş Yürek de beden erir de erir Buzdağının o koca kütlesi Görünenin çok ama çok ötesi. Bin bir sığıntı duygu Kıvraklığında yakarken ruhu Hoş bir betimleme olan biten Biraz da olsa Keşke gelebilseydi bir şeyler elden. Ayracı ömrün, sarkıcı enginlerin Bir var bir yoksun Ne bir resmin ne de gölgen Karışır karanlığa onca sitem Duymadığım, söylemediğim Bilirim ki gitmek için çok erken. |
Yapacak birşey yok
Vakti gelmişse...
Depreme hazır olmaktan söz edilirdi bir zamanlar.
Asıl deprem bu...
Biz buna hazır mıyız?