Mavi kızıl bir akşam üstü
Mavi kızıl bir akşam üstü
yapraklar yeni düşmeye meyletmiş hüzün bulaşmış evlerin duvarlarına açık penceresi yırtık tülden dökülüyor hüzünleri eskimiş elleri eskimiş yüzü eskimiş sıvaları dökülen evler gibi teneke saksıda kalmış inadına çiçek deren umut ve öpücüklerin merhem olduğu zamanlarda çorak bir anı sessiz ölüm gibi şehir dışında kalmış mezarları unutmak kadar özgür zamanda dans eden yaşamları unutmak yağmurun kokusunu dudakların tadını ama öyle bir an da değil korkar gibi yaşamaktan vaat edilen cennetten vazgeçer gibi bakmadan ardına tükenerek vaz geçer gibi yarından bu gün ölerek yalnızlaşır insan viran evler gibi söyleme kimseye sakın nasıl sevdiğini. Demet Erdoğdu |