hüznün şamanı
Gözlerimin kahvesini kış’a çalarım
Fukara dilimde aşk’ı saklarım Büyüttüğüm bunca kalabalığı sözcüklerimle elerim Bir sana gebedir ellerim Yüzünü çevirme göğümden Saçların olmuş gökkuşağım Aynalarımda solmuş papatyalar derledim Çingene yalnızlığım Hüznün şamanı bu gelen Zamanın öncesinde de saklambaçlarım Göğsümde lâlezan Cennet soluğun sessizliğimde Ay düşer kağıdıma kalemime Henüz konmamış çatısı ayrılığın Dar gelir giyindiğim sokaklar Yetişemediğim vapurlar |