uçmak uzak bir öykü
Kanat kırık
olsaydı da sağlam mecali olmazdı heral uçmaya ben bilirim bu tufandan önceki son damla kalemden bile damlamıyor az olsun bir parça, yukarısının maviliği anlayın ki hayaller bile göç etti gitti belki bitti bu kadar da girmeyin iç içe bu ne kabalık boşluğun ortasında bu ne kalabalık binlerce solmuş duygu taş gibi içimde bu ne ağırlık ayağına taş bağlanmış kuş ne kadar uzaksa gökyüzüne o kadar uzağım tüy gibi uçmaya kalple ruhun sahasında kaç yara, kaç darbe kaç kere, hepsinin çarpımı kaç kere öldürür insanı hepsinin karakökü tekrar ben etmiyor sonra |