İSTANBUL
Sabaha karşı
Sabah ezanı okunmak üzere Sessizlik var Sessizliği denizin sert dalgaları bozuyor Hafif birde rüzgar var İstanbulu seyrediyorum Temiz havayı içime çekiyorum Tarifi imkansız Sessizliği bir sarhoşun narası bozuyor Belli ki çok içmiş Birde gece kulüplerinden,diskolardan ve pavyonlardan gelen müzik sesleri Moralim bozuluyor Sultan Ahmet cami in de sabah ezanı okunuyor Namazı kılmak için abdest alıyorum Caminin avlusunda yaşları 15-16 olan iki çocuk Ellerinde poşet ağır bir koku belli ki tiner çekmişler Namazımı kılmak için camiye girdiğimde biri imam benimle beraber 3 kişi daha var... Bir saf bile etmiyoruz. Dört kişi Namazımızı kılıyoruz. Camiden ayrılıyorum çocuklar yine orada kendilerinden geçmişler Yanlarına gidiyorum sesleniyorum ama nafile Vapur iskelesine doğru ilerliyorum. Bir düşünce alıyor beni Kendi kendime konuşuyorum Niçin,Neden,Nasıl sorularını soruyorum. İstanbul’la konuşuyorum Ey İstanbul nasıl bu hale düştük biz diyorum. İstanbul ağlamak lı, ben ağlamak lı O Yüce şehir İstanbul cevap veriyor Beni senin ceddin Fatih Sultan Mehmet Han Hz.leri muazzam ordusuyla fethetti. Bir çağ kapandı. Yeni bir çağ başladı. O ve diğer bütün Sultanlar beni Camilerle, Kubbelerle, Medreselerle, Saraylarla, Hanlar la , Hamamlarla, külliyeler le, çeşmelerle süslediler.Ben bir tarih şehri oldum dedi.Camiler doluydu insanlar camilere sığmıyor yollarda cemaate katılıyorlar dı dedi. Daha sonra bir zaman sonra yeni nesil senin neslin geldi.Barlar, pavyonlar, diskolar, genel evler gibi binalar yaptı.Bunlar çoğalırken diğer yerler boşaldı.Kadınlar yarı çıplak gezmeye başladı dedi. Durdum ve düşündüm İSTANBUL haklıydı. İstanbul ağladı Ben ağladım. |