Demliğin sinesinde gül misalin nazı su.
Itırından nice sır intikal eder çaya .
Hayalimizin süsü bir efsane kuğusu.
Hâle içini döker çay mevsiminde aya.
Bize zülf-i yâr olur bu demde naz ve nazan.


Turna kanatlarında selam gider sılaya.
Gariplerin yurdunda geceler şebiyelda .
Efsanenin sureti naz ile yansır aya.
Hüznün nihayetini acı çay eder eda.
Bize zülf-i yâr olur bu demde naz ve nazan.


Demliğin dışında is yürekte gam tortusu.
Sükunumuz içinde diyemediklerimiz.
Efsane rüyalara dalar ateş ile su.
Bırakır gönlümüzde bu rüya silinmez iz.
Bize zülf-i yâr olur bu demde naz ve nazan.


Her yudumda bir sızı düğümlenir boğazda.
Damaktaki burukluk dilden bir türlü çıkmaz.
Bin bir efsane gizli emsalsizdeki nazda.
İçimize dürülür yâre dair her niyaz.
Bize zülf-i yâr olur bu demde naz ve nazan.
Ankara,27.12.2014 İ.K