gitmekbundan sonra bütün gidişler kutsaldır dedi kadın ne kadar sevda yükü varsa silkeleyerek sırtından bir derin nefes çekti aladağlardan senelerdir kös vurulmuş yolları üfleyerek arındırdı tozundan toprağından bu kadar küçük müydü gözleri yamaçlarda biten yaban eriği gibi neden bereketli bedenine ne destur verildi ne bahar geldi gitmeler kutsal dedi kadın bir söğüt filizi dikerek tekke çeşmesinin dibine tanığım olsun diye mim koydu kaderine ve erlerden evliyalardan efsunlanmış sulardan sürdü ellerine yüzüne kutsaldır dedi herşey kutsal bana sırtını dayayarak kadir gecesi dualarına eteklerinde yangın saçlarında duman son bir nazar eyledi yuvasına yurduna neden dedi benim hep kısa düşer gölgelerim ne güneşe kastım var ne de kuşluk vaktine baktı bahçesindeki sümbüllerine böyle miydi benim ellerim yaban korkusu yüreğinde yol kokusu var çiçeklerinde kusaldır dedi kadın kutsaldır artık bir kere korlar közler düştü gitmelerime kasım |