Ey! aşk'a değer sevdam !
Neden,
bana yalnızlığı sevdiriyorsun? seni, nerelere koyduğumu unuttum, ha, bir de senden sonra, menemen yapmayı da öğrendim, seninki kadar güzel değil belki, çokta sevmem, olsun, ben seni sevmiştim, menemen tam bir bahaneydi gülüm. Ey! aşk’a değer sevdam, arkana bakmadan, dörtnala kaçtığını gibi bu hayat, kıcına baka baka, dönmeyi de öğrenecektir sana! He kurban, sevineceğimi sanma, kahrolası, yorgun gözlerim yollarda, kime döndüğünün bir önemi yok, ben biçareye dönmedikten sonra... Hatta gülüm, İstanbul sokaklarında, kiminle yürüdüğünü de bir önemi yok, o küçük narin ayağın, yanımdayken, kaldırım taşına takılmadıktan sonra... Ey! sevdasına kurban olduğum, aşk dediğin, sanki biraz daha uzun olmalı, az biraz uzatmalı, kahrolası, gidişlere dur demeli, aşk yanmaksa Allah’ına kadar, çatır çatır yanmalı! Çıra gibi tutuşamayanlar kuzine sobada ki gibi yanamayanlar, yüreği kanamayanlar, birbirizin olduğuna, aşkın acı verdiğine inanın artık., aşk bu diyerek sadece sevin... Atilla Yüceak Aralık 2014 Araştırmacı Yazar -Şair |