"OLMAK, YADA OLMAMAK"
Ey kelimelerin ustası,
Zamanı aşan, ruhları okşayan, Sözlerinle dünya titredi, Her dize, her sahne bir ayna, İnsanı kendine döndüren. Bir şiir yazıyorum sana, Sonsuz gecelerden bir yankı, Sözlerin hâlâ kulaklarda, Kralın fısıldadığı son sahnede, Veya bir âşığın ölümü bekleyişinde. Seninle öğrendik aşkı, Bir kılıç darbesi kadar keskin, Bir gözyaşı kadar ağır, Ve gökyüzüne yazılan umut kadar sonsuz. Ruhun arayışında buldu o derin boşluğu, Vazgeçemediği tutku ve hüzün. Ey kalemin ustası, Ne çok sevdin insanı, Onun zaafını, onun kudretini, İhanetle sarıldığında bile dost, Ya da ölümde huzur ararken. Bu dünya bir sahne, demiştin, Bizler de birer oyuncuyuz, Her gün bir rol, her gece bir veda. Ama senin dizelerinde, Zaman durur, aşk hiç ölmez, Ve ihanet bile bir trajediyle yücelir. Shakespeare, adın bir sır gibi dudaklarımda, Bir rüzgar gibi eser sözlerin, Yüzyılların ötesinde yankılanır, Her kalpte bir iz bırakır, Sonsuz bir oyunun perde arkasında. Bizi bize anlattın, Kelimelerinle dokundun ruhlarımıza, Ve hâlâ, o sessiz sahnede, Bir şiir gibi yaşamaya devam ediyorsun. |