GOOGLE EARTH
bir dost, gördüm bu gün,
eski, tanıdık bir dost, saçları ağarmış,yaşlanmış, baktı bana, üzgün,üzgün. oturduk, biraz dertleştik, hasret giderdik,hal hatır sorup, sıra geldi, memlekete, sorma dedi o dost, biz de ! herkes gibi,çoluk çocuğun arkasına takıldık, geldik ,yaban elere yerleştik. zar zor, geçinip gidiyoruz işte. neden, dedim sordum, herkes göçtü dedi, memleketten, kalmadı, bizler gibisi artık, biz de çıktık, memleketten, ben de artık yalnızlıktan bıkıp çocuklara takıldık. dedi, o dost gözleri yaşlı,yaşlı. gelmişti aklıma, oracıkta, ve ayrıldım,yola koyuldum, geldim eve, oturdum şiire koyuldum, oturdum, bilgisayarın önüne, tam yazacaktım,memleket hasretini, bir de,ne göreyim, google earth google earth’ı görünce, durdum, ve şehir, şehir gezinip durdum. sanal alem de, olsa, Edirne’de gezdim, Selimiye’yi, seyreledim, Kırk pınarında yağlı güreşini, tattım beyaz peyniri, yedim üstüne gaziler helvasını, bindim uçağa, dadaşlar diyarı, Erzurum Kars’a uçtum. güzeldi, sarma kadayıfı, güzeldi, çeşit,çeşit dolması, otcamlı, deri peyniri kaşarı, yiğit dadaşlarını,cirit oynarken seyrettim. ora kadar gitmişken, uğramak olmazdı Artvin’e, zor çıktım kıvrım, kıvrım yolundan şehrine, şehir değil de,bir kartal yuvası sanki, zümrüt yeşiliydi, yaylasında güreş tutardı boğası, ata barı,yaşlı genç her kuşağın uğraşısı, bir güzel, yaylalar gezdim,yoğurt yedim süt içtim. Gümüşhane’de, Çoruh nehrinde,tatdım rafting denen, su sporunun tadını, dadaşlar şehri,Sivas’ta tanıdım tarihi, gördüm çifte minareyi, gezdim kaleyi, ve de, Atatürk’ün müzesini gezdim, oradan mevla şehri Konya’ya inip, mevlana, şemsi ziyaret ettim. sertavul’ dan indim, Göksu vadisine, limon bahçelerinden, geçip vardım, akdeniz’in, yeşil incisi İçel’ine. dediler, buranın lagosu çuprası meşhur, bol,bol limon sık bak tadına, onu tadarken, geldi üstüne cezeryesi, yer kamadı yemeye, Anamur’un muzuna. Adana da şalgam içip, geçtim güney doğuya, Munzur çayında tuttular, ala balığın al beneklisini, içirdiler, suların buzlusunu, halay çeken yiğitler gördüm,doya,doya, gezip hisettim,Anadolu kokusunu. geldim memlekete, tanımak mümkün değil, değişmiş her yer ,sokaksa bizim sokak değil, ev bizim ev değil, ne yeşil kalmış, ne de oynadığım, yer kalmış, dikilmiş yerlerine, kat ,kat apartmanlar, bizim köhne ev, arada sıkışıp kalmış. her şehirde,hüzün doldu yüreğime, görmesem de,doldu boşaldı gözlerim, ağlamaktan kan oturdu,gözlerime, şiir yazamadan,kapanmıştı gözlerim. a.yüksel şanlıer |