HADSİZ BİR SEVDAYA DEĞİL DÜŞLERİM
HADSİZ BİR SEVDAYA DEĞİL DÜŞLERİM
Hadsiz bir sevdaya değil değil düşlerim beyaz gelincikli Ağrı’dır içimdeki sancım dualar edercesine başı yukarıda bir tek bir tek sanadır vuslatım hasretin öyle ki öyle ki içimde ne zaman doğuya dönsem sızlar yüreğim damarlarımdan akar boşalır Aras’ın suları ne zaman "Ararat" desem kirlenir dudaklarım hadsiz bir sevdaya değil düşlerim sen sabahları duvağına dokunduğum gelin sen ağrı’ım geceleri koynumda uyuttuğum şerrim uykusuz gecelerimde doyasıya seviştiğimsin benim yurdumun simgesi toprağım vatanım hasretimsin benim bir tek sanadır vuslatım hadsiz bir sevdaya değil düşlerim sanadır "Küçük Ağrı’m" sanadır hasletim bir tarafın Pers iti bir yanın Taşnak piçi içeride kangreni olmuş ayrık otları gibi parçalamak için bekleşir kainatın cellatları hadsiz bir sevdaya değil düşlerim eteklerinden dökülen incilerine Aralık, Taşburun, Karakoyunlu, Iğdır’a doğum sancılarına eşlik eden Korgan’a kuş konmaz kervan geçmez kervansaraylarına hasretim hadsiz bir sevdaya değil düşlerim Bulakbaşından ayrılan ceylanlarına rengarenk ötüşen İspinoz kuşlarına dillerde destan Süreyya çeşmesine karmon’la çalınan aşk nağmesine hasletim sevdiğimedir benim hasletim papatya tarlasında yükselen "Ağrı’yadır" "Ağrı’yadır" düşlediğim vuslatım benim Hüma Efkan |