DÜŞERSİN
saçlarına aklar düşer
rüzgar titretir sineni,okşar belki ıslık çalar ak düşmüş saçlarında,üşürsün üşütür belki başkalaşır nefesin düşersin işte o zaman dinlerken kalbiyin sesin düşersin nağmeler titretirken gönlünü terennüm ederken damlalar badı saba eser yüreğinden çöl gönlünü ferahlatır, yağarsın gönlüm delice sana giriftar hiç çıkmazsın aklımdan üzerlik otu tedavi eder mi acı gönlümü? zincire vurulmuş kalbimden kaçışır mı mısralar? çığlık atsam iç dünyamdam duyulmaz kendime sesim rüzgar gibi uçar gider ömrüm,nefesim dalgalar kıyıyı dövüyor bugün bambaşka düşersin bak! bağlanırsan umutsuz aşka üzülme sevgili düşersin bir gün sevdiğinin gönlüne ah!çekersin belki yalnız geçen ömrüne sen yine de çok bağlanma fani olana her dem her vakit değerlidir inanana umut sığındığım kaledir gönlümde düşüncem liman düşersin gönül sitem etme! gül pembe yanağından gider pembeler sararan güneşe döner kaybolur güzellikler en muhkem kale gönlümüz değilmiydi? dayanır mı bu acıya şimdi hissedilen keder ya ağlatan mısralara ne demeli? düşersin belki işte;kaybetme umudunu düşersin, bir kelebeğin ardına sevdalanmış bir geceye doludizgin mısralara,gam ve kederlere ya da düşersin gönül,inleyen bir heceye kimbilir bulut olur damla damla düşersin gönlüme gökteki yıldızlazla kucaklaşır selamlaşırsın ay ile düşersin yüreğimdeki sessiz çığlıklara gizli yarama düşersin rüzgarların diline acısı kalmış ömrüme sessiz,sensiz geçen şarkılara düşersin sabahlara sökmeyen şafaklara belki bir örümcek ağına inleyen nağmelere, düşer,sevdalanırsın gönül. tutunursun, kalbimin kanadına bitmeyen ahlara düşersin düşersin bahar gülüşlüm çiçeklerin kokusuna ay ışığına belki; yusuf’un visal kuyusuna RABBİM Düşüncenin ikliminde sana açılır avuçlarım Bir karıncanın dilinde sana yalvarır bakışlarım düşersin her gün bir yaprak düşer sayılı nefesinden mahzun bir gönlü ihya et kurtul kendi nefsinden düşersin………. yusuf erdoğan |