BAK ILIK ILIKBu kaderi benmi yazdım kendime Yaş gözümden akar bak ılık, ılık Yağmur yağıpta su dolmaz bendime Yaş sözümden akar bak ılık, ılık Bir göbek bağıyla gelmişim amma Kader sürüklemiş beni dert, gama İçimde durmadı hiç bir gün yanma Yaş yüzümden akar bak ılık, ılık Küçük bedenim bir beze sarılmış Hamurum dünyada dertle karılmış Anamda terk etmiş bana darılmış Yaş yazımdan akar bak ılık, ılık Vücudum felçlidir ayağım tutmaz Gündüzler işkence geceler bitmez Yaptığım dualar feleğe gitmez Yaş özümden akar bak ılık, ılık Yürümek için bir, bir emeklerim Hep boşa çıkıyor tüm dileklerim Yaşamayı değilde ölüm beklerim Yaş sızımdan akar bak ılık, ılık Hiç sorma oğlumu bozuk düzeni Hap, uyuşturucu sarmış bedeni Doktor hasta hane oldu meskeni Yaş nazımdan akar bak ılık, ılık Necati diyorki "Nigar’ı" kendini sıkma Boğaza dizilir yediğim lokma Yeter felek yeter dünyamı yıkma Yaş sazımdan akar bak ılık, ılık Necati KEÇELİ İZMİR Şiiri okuyan, şiir ve gönül dostu Nigar ZENGİN hanımefendiye bu şiirimi ithaf ederken, kendisi için yazdıgım bu şiirdeki mısralar, hayatından gerçek kesitlerdir sizlerle paylaşmak istedim... KENDİSİNİ SAYGIYLA SELAMLIYORUM.... |
çaresizliğin kör noktasında, hüznü hazza dönüştüren muazzam dizeler...
kalem acı ile kanayan yaraları deşerken, vefanın hazzı ile bir nebze olsun teselli oluyor...
kalemin gücü ile iki dram sayfaya nakış nakış işlenmiş...
tebiklerim çokça, alkışlarım gerek yazan usta kaleme, gerek nigar hanım efendiye, saygı ve selamlarımla...