KARANLIK GÜNCE(KABUK TUTMAYACAK YARAMIZ:SOMA)
Ayaklandım erkenden,
Güneşi uyandırmadan. Yollara düştüm Gözlerimden umut akarken Ve çocuklarım Ve eşim Uykunun en güzel yerindeyken.. Oysa yanların da kalıp Ne isterdim eşime sarılıp uyumayı Çocuklarımın saçlarını Okşayıp umut etmeyi. Hay aksi !!! Yine işe geç kaldım, Hayallerimle oyalanıp… Hasan hazırlandımı acaba Yoksa yine uyuyamı kaldı. Bu gün kızına nişan da takılacaktı İzin alacaktı galiba.. Yok yok almamıştı hatırladım. İzin alsa nişan parası denkleşmez diki Hah işte köşe başında Bekliyor alacaklı gibi. Neyseki fazla da beklemesi gerekmedi Günaydın hasan Aydındır inşallah Memedim Aydındır inşallah… Yürüdük ; Hasanla ben.. Ve önümüze kattığımız hayallerimizle Vardık dünyamızın merkezine.. Evet burası maden ocağı, Burası dünyanın merkezi Her sabah asık suratla karşılayan Ve yine her sabah asık suratla uğurlayan Maden ocağı. Yaşayan ölülerin morgu.. Burası maden ocağı Mutluluğun kapatıldığı Kocaman karanlık Kocaman zından… Yine içeriye gireceğiz Kim bilir kaçımız güneşi görür bir daha Ama gireceğiz Aş için, ekmek için Yaşamak için Yine kendimizi Atacağız azrailin koynuna Oysa biz karayı yarin gözünde hayal etmiştik, Yerin dibinde değil. Bakalım bu sefer nasıl öleceğiz. Üstümüze mi çökertecekler buraları Kurduğumuz hayaller,ümitlerimiz, Belki de bu sefer yüzümüzdeki tebessüm Zehirleyecek bizleri. O değil de eğer illaki Mezarımız olacaksa burası Ne önemi var ki ölümlerden ölüm beğenmemizin… |
Keyifle okudum.
Tek kelime ile muhteşemdi.
Emeğinize, yüreğinize sağlık, kaleminiz daim olsun.
Bu güzel eserinizi bizlerle paylaştığınız için size teşekkür ediyor, en kalbi duygularımla sevgi, saygı ve selamlarımı sunuyorum.
Esen kalın…
Şu Soma’da olanları
Gör de anla talanları
Bırakın bu yalanları
EYi yatırın davulları
............