Şaşkın Saatler
Saatler bu sefer ayrılığı gösteriyor
Gece yarısını bekliyorum Guguklu saatim yanı başımda Dakikaların esiri oluyorum Şaşkın saatlerim her dakikasında Farklı bir matem Ardından da farklı bir gülümseyiş Şaşkın saatim Acımasızca geçen günler Bugün yorulmuş sanırım Geçmiyor vakit Yelkovan adım atamıyor dakikanın bir ötesine Biraz üşümüş zaman yalnız başınayken Şafak vaktinde beklemişim onu Bu sefer o gelmemiş kendince Gurur yapmaktaymış bana Olan olmuş bir kere Yelkovan geri dönmüyor Akrep bu sefer daha yavaş... Saniyelerimde dolaşıyoum Gülümsemek ırak olsa da Eski kahkahalarımla mutlu oluyorum Akraba gibi candan kalan hasretlerimle Yarına el sallıyorum Yıkılmak mazilerde kalmış Saatlerimiz tozlanmış Üstünü silerken itinayla Akrep on ikide kalmış Gözlerim titremiş ilk önce Sonra onlar da ıslanmış Gecenin karanlığında Söylene söylene... Gelmeyenler bırak gelmesin Sonbaharı beklemişim Ama bahar bitmiş bile Yine her şey yalan kalmış Şimdi saat kaç bilmiyorum Ama galiba sen geç kaldın Yarın yine aynı saatte Yanacağım şu gecenin sessizliğinde Yenildim mi zamanıın oyununda Sanmam! Biraz uzamış geceler o kadar Yılmak istemiyorum sadece Hesap sormak istiyorum Dolunaya, yıldızlara O dilek tuttuğum yıldızlara Hesap sormak istiyorum Kimler kalmış bu geç saatte O deniz kenarında Ölmeye yüz tutmuş nefeslerim kaldı Yine yanarım saatlerce... Bir gün gelir Geçer Soluk soluk, dinlenmeden Yanarım Burcu Örekçi |