ıslak ve sırılsıklam..Şiirin hikayesini görmek için tıklayın bil/iyorum..
çokça insan tanıdın çıkmazlarında sokaklarının..iyi bir ressam veya bir şair kim bilir..önce sevdin hepsini ve sonra koptu bir son/baharda putları yapraklarının ki harfler/kelimeler ve ayetler okudun..yazdın/karaladın/sildin/yırttın..öldürdün ölü düşlerini saçlarında tel tel asarak… bil/iyorum o yüzden dokunuyorum sadece.. (...) ses/in gitti sonra saçlarından yankılarıyla uzaklara en çok bilinmez o ütopyalara odalarca yalnızlık büyüttüm ve toplayıp sırt çantama ben de gittim. -son -Ra ve yol yürümek öğretirdi çağırdı yeniden her dem böyle olurdu bir çıkmazda yakalayıp kürek kemiklerden bütün düş/lerimi düşüşlerimi önüme dikip yaz/mak kurtaramıyor derinlerimizden b-izi onca kelime sonra döne dolaşa geldiğin tek yer uçları parmaklarının yine... duaya ve mısraya sürtünüyor g-özlerin bitmeyen bir sevda hikayesi bu kavuşmaları hep çeyrek kala pas geçen kirpikleri kapatıp üstüne kör bir b-akış bırakıyorum şimdi… bir kadının tenindeki koku patisi sokakta kalmış kedinin ve martı çığlığı bu gök/ -yüzün… ki bitmeyen bir şiirin ağır tahrik kokusu var üstümde tam bitti derken uzuyor heceler ağızda... / kes evet başımı ve kopart at boynumu bütün dağların eteklerine göm parça parça ve çocuğumdur diye anlat ben Meryem değilim çığlıkları aks ederken bir daha yeniden gölgemi kov tenine DÜŞen bir dövme veya kara bir leke zifir/sim ki siyah şiirler yaz şehirlerinden bahset çıkmazlarından sokaklarının bileklerinden sonra ve günlerinden boncuk gözleriyle gül/sün son/baharlara çocukların yeni yetme halleriyle ki öğretmenlerimin hep elini öptüm ben ilikleyip önümü öptüm aşkı öğretenler imin... biliyorum/biliyorum dar alem ve fikirlerim ki tenine çarparken sesim kırılıyordu uyuyan bir kadın sırtında... ben/ben alt dudağım değecek iki kürek kemiğinin tam ortasına yüreğine dokunacağım yani dört odacığına sonra yüreğinin ve en karanlık yerlerine... tersten yazılmış bir yaz(g)ı gibisin belki de şaşkınım şimdi uyandığım tüm uykulardan sana bağlanan ve dolaşan sana tüm yerlerimi çekmiyorum üzerinden kalakaldığım yerlerinle uyanırken sen derin bir soluk alıyorsun denizimin yüzünde/ ıslak ve sırılsıklam dudakların çarparken dalgalara lambaların aydınlığına kaçan kelebekler gibi çarparken sen yüzüme/yüzüme dilimin üzerinde ucu acı ağaçların tadı ile yazıyor/yazılıyorum... (...) |