fırçasını kaybetmiş
Her sabah aynı yerde çırpıyor iklimini
Yüksekçe bir hüznün üzerine çıkıp Gözlerine yer etmiş bunca fotoğrafı çıkartıyor Elleri kadar büyütüyor sözcükleri Sancısı indiğinde toprağa Yağmur zamanını yaşıyor Dil üstü atıştırması yalanların Fırçasını kaybetmiş göğün saçları Derdini hasretiyle çarpıp Beklediği limanlara bölüyor Pişmanlık dolusu gemisi Yanaştıkça aşk iskelesine Elbisesi maviye çalarken Düş bozan oyunlarda Geçmişin gölgesinde Mızıkçılık yapan yolcu Gülümsemesi saklanır köşe bucak Korkularını ezberlemiş sokaklardan geçen gençliği Gidişini kanıksadığının kokusu Aynalara yansıyan yüzünü doldurmuş yıllar |