O yağmur yalancıymış… Bulut geçmiş sadece

Kasım kasım güngörmüş günler
Kasımpatılar da açmış
Bir aralık kaldı bak
Yaş günümüz yakın
İçim arsız
İçim kış örtüsü
Sana sığınacak gene nemli kâğıtlarım
Sivri uçlu kalemler,
Üstümü çizmesin diye

Düşlerim ergen hala
Ve ergen düşlerimde yasaklı notalar
Peşrevin envaisi
Suretlerimde aynı nakaratlar
Yatsımda yalancısız mumlar
Ermiş muratlarımda çıkılmış kerevetler
Darım
Sıkışık
Alışık
Zora koşuyor sevdamı,
Akla karayı seçmiş renklerim
Duygularım karmakarışık

Söz bohçamda eğri biçilmiş kaftanlar
Bin ağacı boğuyor sarmaşığım
Bin gecenin köründe
Açık yola düşmüş evvelim
Canı acıyor topuğuna yazılmış adımın
Eli, yüzü istiridye kesiği,
Derine dalışlarımın
Pamuk ipliklerimde gergin iki kelime
Acıtmadan kessen diyorum,
İşaret parmağımın tırnağını
Acımasam…
Yeni bir tırnak daha açsan sonra,
Mızrapsız elime


Suadiyekasımikibinondört
Demir Mutlugil