10
Yorum
21
Beğeni
0,0
Puan
2215
Okunma
hayli zaman oldu senle dertleşmeyeli zümrüd-ü anka’m
gözlerinin zümrüt yeşilliğine bakıp
ağlamaya bile cesaret edemediğim nicedir
bağışla!
ellerindeki güvercinlere su içirmeyeli ağzımdan
sırtındaki entarinin çiçeklerini sulamayalı ellerimle
hayli zaman oldu
bağışla!
oysa
unutmaktan değildi uzaklığım sana çok yakınken
acım dinmemişken halâ
gülmeye utanmak hiç değildi
gözlerinin içine bakamamak…
sarılamamak korkusu
hissedememek yangısı var ya
ciğerini deler
nefessiz kalırsın karabasanlar içinde de
uyanamazsın bir türlü sabaha!
İşte öyle bir şey
bağışla!
yeni bir parfüm keşfettim
hani ablamın sana aldığı bir koku vardı
aynı onun kokusu
insan durup durup kendini koklar mı
kokladıkça
hem güler hem de ağlar mı rayiham?
kızma bana ne olur
billahi delirmedim!
yani henüz kendimdeyim
koskoca çeyrek asırda yıkılmadım da
şimdi mi çökeceğim bir gecekondu gibi apansız?
korkma!
yalan yok hasretin büyük
sığmaz içime
yokluğunun tüm yükünü yükledim üstüme
özleminden gömlekler giyindim eğnime de ne çare
ve birdenbire yer sen oldu
gök yine sen
bir çift yeşil bakışında asılı kaldı çocukluğum
bağışla!
özledim çok özledim
ölüm hiç kimseye yakışmadı belki de böyle
bir gelin gibi süzüldüğün o gün göklere
ardından el sallayamadığım için
bağışla rayiham
bağışla Gül’endam
bağışla annem!
ne olur bağışla…
03:00/30.11.14/Sev_tap