Rayihamhayli zaman oldu senle dertleşmeyeli zümrüd-ü anka’m gözlerinin zümrüt yeşilliğine bakıp ağlamaya bile cesaret edemediğim nicedir bağışla! ellerindeki güvercinlere su içirmeyeli ağzımdan sırtındaki entarinin çiçeklerini sulamayalı ellerimle hayli zaman oldu bağışla! oysa unutmaktan değildi uzaklığım sana çok yakınken acım dinmemişken halâ gülmeye utanmak hiç değildi gözlerinin içine bakamamak… sarılamamak korkusu hissedememek yangısı var ya ciğerini deler nefessiz kalırsın karabasanlar içinde de uyanamazsın bir türlü sabaha! İşte öyle bir şey bağışla! yeni bir parfüm keşfettim hani ablamın sana aldığı bir koku vardı aynı onun kokusu insan durup durup kendini koklar mı kokladıkça hem güler hem de ağlar mı rayiham? kızma bana ne olur billahi delirmedim! yani henüz kendimdeyim koskoca çeyrek asırda yıkılmadım da şimdi mi çökeceğim bir gecekondu gibi apansız? korkma! yalan yok hasretin büyük sığmaz içime yokluğunun tüm yükünü yükledim üstüme özleminden gömlekler giyindim eğnime de ne çare ve birdenbire yer sen oldu gök yine sen bir çift yeşil bakışında asılı kaldı çocukluğum bağışla! özledim çok özledim ölüm hiç kimseye yakışmadı belki de böyle bir gelin gibi süzüldüğün o gün göklere ardından el sallayamadığım için bağışla rayiham bağışla Gül’endam bağışla annem! ne olur bağışla… 03:00/30.11.14/Sev_tap |