dua
harflerin rüyasına girer gamzen
ışıl ışıl olur kelimeler sen bu rüyanın aksi olursun içimde her mevsim gözümün aydınlığı sabahları günaydınımsın taptaze ıtırın yayılır çayımın buğusuyla bir bismillah’tan sonra gül dibaceli adın gelir gülersin çayımın berraklığında daima en güzel güle misal olursun sonra kaybolursun ansızın seninle yaşarım hüznünü imkansızın iklimine seferler düzenler yüreğim ne kılıç ne kalkan ne at ne pusat bir gül damlası birkaç satırlık nağme silahım ahım! içimde ateş dilimde sükut suzinak bir bestenin emrinde hep ut çay kokulu zamanlardan yadigar bir ipek keseye doldurup cümle hatıraları isli bir çaydanlığın gizemine şiirler yazmak sergüzeştim mimle başlayan kelimelerden en çok “Muhammed’i”(sav) sevdim çatladı ebu cehil cehaletten ebu lehep sefaletten ikisini de hiç sevmedim varislerini hele hiç benim sergüzeştim en çok Muhammedî Onu ve getirdiklerini sevdim bir de çocukken “Halil’in” hayalinde sevip ulaştığı Rabbini ona putları sevdirmeyeni sevdim. bu demden sonra “sevdir sevdiklerini, yerdir yerdiklerini sözüyle süsledim dualarımı ey Rabbim! iznin olduğu kadar sevdir yarattıklarını sevdir bize kendine yâr ettiklerini Halil’ini sevdir Habib’ini sevdir müsaaden olursa rabbim adının bidayeti gül kendi gülden yadigar olanı da uzak eyle bizden yalanı dolanı talanı da ankara,29.11.2014 i.k |
Aminnn