AŞKINA SERSERİ...Sarhoş geçerdim yalpalaya yalpalaya Dizginleyemezdim kendimi meyhane çıkışların da Zaten elimde değildi ki geçmemek sokağınızdan Söz geçiremezdim şahlanmış özlemlerime asla ! Öyle zamanlarda çekerdi o sizin sokak beni sana… *** Her geçişim de yeşil yeşil yanardı sokağınızın ışıkları Gözlerin yüzünden sanki tüm dünya yeşile boyanmıştı Geçtiğim yerler de hep bakışlarının izleri olurdu Anlardım sokağınıza hakim olan yeşil hüzmelerden ben bunu Ve hissederdim, iki yeşil bakışın pencerenizden bendne tarafa soluduğunu… *** Girer girmez senin sokağına koyu gri ağırlıklı hüzünler Hücum ederlerdi içimde ki sen kalabalıklı mahşerine Çullanırdı birden yeşil ışıklı silahıyla sokağınız ruhumun üzerime Ölsem de vazgeçmezdim ama ben ölsem de yine Değerdi sana gelmek için lakin her çeşit ölümcül eziyete.... *** Durmadan arşınlardım taş sokağınızı ekiliyken yüreğim sana Su yerine geçerdi o yeşil bakışların, sen susuzu iken bana Sarhoşlu gecelerimin zifiri saatlerinde işaret beklerdim senden Düşlerimde ki düşlerinin silik gölgelerine sinerekten Nice umutlar büyütürdüm dahası ikimizin için içimden Üstelik sana hiç hissettirmeden, gönlüm sen delisiyken… *** Yalpalayıverip kayardım bir an bazen Buz kesiği misali sokağınızın soğuk taşlarına basıp geçerken Daha çok da alkollü ruhum senin tensel kokunla meşgulken Yıkılırdı o koskoca mahalleniz ağırlığınca sanki üzerime Bir çift yeşil gözlerinin ışığı yüzüme doğru kendini serperken… *** Aşk sarhoşluğunun nasıl bir şey olduğunu tatmıştım sen de Anlayamazdı bunu böylesini yaşamayan herhangi bir kimse İçimden hiç durmadan geçen ismini yüksek sesle söyleyince Hücum ettiler civar evlerden fırlayan komşularınız birden üzerime Ağızlarından güneş yüzü görmemiş küfürleri fışkırtarak yüzüme Sürükledir sarhoş bedenimi sonra da yol kenarında ki çöp yığını üzerine... *** Çöplerin içindeyken bile yılmadım kafam ayıldığım da Kediler miyavlarken ev damların da sesleniyordum ben de sana Her zaman ki o sakin görünümlü sokağınızın inadına Bağırıyordum inlete inlete ortalığı alkolün de verdiği gazıyla Tanıştırıyordum adını söyleye söyleye sokak sakinlerinizi bu ben de ki aşkla... *** Özlemin yüreğimi kavuruken başımı da belaya sokardı senin sevgin Meyhaneden zil zurna çıkıp sokağınıza uğramadan edemezdim ben lakin Bu yüzden ikinci adresim olurdu mahallenizin karakolu her zaman için Aşkın uğruna sık sık küfelik olurdu bu garibanın yani senin Yine mi sen derlerdi polis ağbiler getirilince ben karakola Ama çok kızmazlardı bana rahatlardı içim Onlar da çok iyi bilirlerdi ki ben sevgi mağduru olan bir kişiydim... *** Benim en büyük suçum yalnız ve yalnız sana olan tutkunluğumdu Sevgine açlığımdı gönlümün tek kusuru Çok özlerdim seni gün akşamdan firar edip giderken geceye doğru Karakollara düşerdim sen ve tüm beni tanıyanların bildiği gibi Karakollara düşerdim ısrarla takip ederken ben senin o büyülü kokunu !... *** İşte öyle çok severdim, öyle severdim ki ben seni Hepsi de delilik zirvesinin ilk anı öncesinden neyseki teğet geçerdi Üstelik de daima ben olurdum, ayrılıkçı gecelerin kahır bekçisi Seviyordum sebebi sen olan tüm serserilik hallerini Kimsecikler anlayamıyordu ki sana aşık bu benin içsel hallerini Doğrusu sen bile anlamıyordun, sen bile aşk olsun yani ? Yüreğimin sana karşı ne uçsuz duygular beslediğini !!!... ========= ======================= İSMAİL HAKKI GÜRCANOK ==== İST. / ŞİLE / AĞVA === |
---------------------------------------Kutkarım. Selamlar...