Bizim Köyümüz
Mevla’nın emriyle, süslenmiş bahçe
Güzellik destanı bizim köyümüz Çeşit çeşit bitki yaşar iç içe Yeşilin sultanı bizim köyümüz Baharı yaşarken, şenlenir dallar Yerini aldıkça beyazlar, allar Desenini görüp, şaşırır kullar Giyince fistanı bizim köyümüz Kuşlar, kelebekler, nazlıca uçar Kırlarda çiçekler, yarışla açar Köylüsü dört yöne umudu saçar Sevginin vatanı bizim köyümüz Eller çalışmaktan tutarken nasır Tarlaya ekilir fasulye, mısır Gören unutamaz, geçse de asır Canların cananı bizim köyümüz İlk önce tatlanır, dutu, eriği Bayırda, çayırda olur çileği Dillere yer etmiş, etli ekmeği Nimetin harmanı bizim köyümüz Hamur mayalanır, yakılır fırın Pişer, şifa olur, içinde harın Hele sarımsağın yanına varın Dertlinin dermanı bizim köyümüz Cevizle, kestane dokunur güzde Kanlıcalar biter, kırda, kürüzde Mis gibi kokarlar pişerken közde Kucaklar ormanı bizim köyümüz Emine Yılmaz Dereci Kürüz: Çalılık, fundalık yer, koru. Dokumak: Kestane ve ceviz ağaçlarına çıkılıp, uzun sırık denen sopalarla dallarındaki ceviz ve kestanelerin yere düşürülmesi. |
bizim köyden daha güzelmiş dedim.
Hakkını vermek lazım.
NOT: Keşke bu köyün neresi olduğunu da yazsaydınız...
Saygımla...