BABAM
Babam
Umuda sakladığım düşlerim Çileye dönüşüyor babam Sallamam gereken mendilimde Gözyaşlarım, hayatın intikamını beslercesine Acının üstüne gelen acıyı filizlendirip Buz kesmiş duvarları anıt gibi dikiyor önüme Perde perde ıslanıyor duygularım Yerine kimseleri konduramadığım öksüzlüğüm Çocukluğumu unuttururcasına Hayatın nasırlanmış ellerini Çaresizlik mecburiyetiyle seriyor önüme Sen de aklıma düşmesen Ne saçlarımın üşüdüğünü hissedebiliyorum Ne de özgürlüğümün sürünerek çürüdüğünü Arada bir de olsa, rüyalarıma gelsen diyorum Sıcaklığınla diriltsen öldürdüğüm sevinçlerimi Bakışlarınla ısıtsan titreyen yüreğimi Anlatabilsem dertlerimi Güvencim, gücüm olsan Öyle muhtacım ki Soğumuş yanaklarını öptüğümden bu yana Ne çok zaman geçti Tabutlara düşman olmuşluğum işte bu yüzden Büyüdüğümü düşündükçe Çocukluğumu bulduğum çocuklarıma sığınıyorum Babasını hiç tanıyamayan anamın yazgısı İrsi bir hastalık gibi ben de tecelli etti Şimdilerde, senden sonra bir ateşle daha yandı içimiz Yaşamadan, Yaşayamadan apansız Ecelle el ele tutuşup Senin toprağına göç etti abimiz Babamın omzu saydığım Anamın döşünde sel oldu Çoraktan nehirlerimiz Kara kâbus gibi, kahırlara büründü günlerimiz Öksüz, kimsesiz, karma karışık Yaprak dökümüyle geçiyor günlerimiz Bugünler de yangın yerine döndü evlerimiz Selda YILMAZ |