HÜZNÜ LÂL BU FİRAKINÇok üsüdüm Sen gelmeden önce Sen miydin avucuma düşen beyaz yaprak Sen miydin kulağıma dolan fısıltı İçimde dalgalanan güneş bayrağı Ayaklarıma kadar dokunuyorsun bana Hayalinemi seslendi susuz dudaklarım Üzerimi açmıştim bilerek Gel diye Geç uyudum biliyordum kızacağını Bir kolumu sarkıttım yatağımdan aşağı Canim yanar sen yanar da gelirsin diye işte Sonra Başucuma boş bardak bıraktım Susadığımı bilirsin doldururdun her gece Uyuya kalan gözlerim hayal mi bu gerçek mi Boynuma kadar örten sen miydin battaniyemi Kokluyorum yakındasın Hangi kapı ardında SEN Soluk solugasın Odamda ki bulutlar Sevda yüklü hayalim Yağmur yağacak Islanma Seni sarmaya muhtaç senden düşmüş bedenim Gözlerimin Ferini gitmeden yak bu gece Beni öldür ya da kal Şimşek Çakmak üzere Simsiyah duvarlarım üzerime gelmeden Beni al ellerinle yüreğine kilitle Ah deli aklım beni böyle ziyan ediyor Sen bir hayale sığan ufacık düşüncesin Gözlerime bakacak zerre gücün yok iken Benim yine var ettiğim cılız bir hayaletsin Düşen omuzlarımda bir kahrın adı oldun Beyaz yaprak bu gece senin adına soldu Bilmem ne kadar süresi bu hüzün bitecek mi Eyvallah der mi kalbimin gözlerinden öper mi Hüznü lâl bu firâkın Yastıklar küf kokulu Geceler kâbus gölü Sırılsıklam bir anı Konuşmasın bir Allah’in kulu bundan böyle hiç Hüznü lâl bu firâkın Acısı koynumda piç... |