GERİYE KALAN
Geriye kalan içi boşaltılmış hayat
Saklı bahçe dediğim Güzelliklere bürünmüş bir kadının güneş görmemiş beyaz teni Soluklaştıkça gizlenen Gizlendikçe eskimeyen Taze çiğ tanesi gibi... Hüzünlü şarkıların Tok sesli erkeğin dudaklarından dökülmesi gibiydi Saçları Kimsenin namını bilmediği Kısa saçlı kadın ressamın fırçasından çıkmış gibiydi Gözleri İçi boşaltılmış kalbin İçine akıtıldığı gözler Ressamın kırmızıyı fazla kattığı için ağlamaktan kızarmışlığında şekillenmişti... Keşke su çizseydi Neşeli duvarlardan silinmeseydi kelebekler Belki de özleyecekti kadın yaşamayı yeniden Bir kadın kaybetmek Bu dünyaya verilebilecek ağır cezaların başıydı Ve o kadının kalbi boşaltılmış hazine küpü gibi Atılıp kırıldığında Her parçası ayrı batar Uyuyunca rüyalarımızda Şüphesiz ki rüyaların Gerçek melekleridir kadınlar... Geriye kalmayan kalbi Cesedinin içinde heykelleşmiş Sanatın yeni bir dalı gibi parlıyordu Allah’ın yarattığı bir mucizeyi Harap edip bırakan ziyancılar tarafından Geride kalan Bu izler bir ömür Ya yaşarsa hiç solmadan... İşte bu histi acıtan! Ve bir kuş konuştuğunda şaşırmam ben Bir aslan öptüğünde dudaklarımdan Kocaman bir filin çocuklarla ip atlayışına mesela Hortumuna tazecik güller takıştırıp Yıldızlara sunmasına ... Ben şaşırırım ancak! Kadın kalbini hiçe sayanlara Ölüsünün dahi sıcacık bir yemek gibi iştah açmasına... |