OSMAN ÖÐRETMEN"Osman Hoca !... " Hitap þekli böyleydi Yöre köylülerin O’na Öðretmen emeklisi Ve hatta öðretmen öðretmeniydi Bize de çok yakýn olan bir köydendi... Çok fazla deðildi ama On yýl öncesine kadar daha Coþturuyordu ortalýðý bir samimiyet havasýyla Þimdi ise, Kendi sessizliðinden adeta, Kendisi ortalýkta hiç olmuyor gibiydi Üstelik varken bile kendisi yaný baþýn da !... Yanýmýzdan geçerken Boþ boþ baktý ikimize Tanýyamamýþtý bizi muhtemelen ilk an da Ne yanýmdakini, Ve ne de beni. Oysa yanýmda ki, Osman Hoca’nýn en çok sevdiði talebesi, Seksen dokuz Selim’di !... Eline ilginç bir baston iliþtirmiþti Belli ki cins bir aðaçtan iþlenmiþti Yüklene yüklene üzerine aðýrlýðýndan Gövdesi lastik gibi kavisleþmiþti Titriyordu baston arada sýrada Osman Hoca’nýn yorgun kaslarý gibi o da... Ýster yaþlýlýktan deyin, Ýster yalnýzlýktan siz buna Titriyordu þu gerçek de var ki, Yaþlýlýk suçuyla onun tüm yorgun bedeni… Hayatýn her duraðýndan Ezile ezile de olsa o nihayet gelip geçmekteydi Hatta daha da geçip gidecek belki Sonuç da Osman Hoca’nýn bundan sonra kihayatý Büyük Allah’ýn takdirine baðlý bir þeydi þeydi... Elbet kaderinin tecellisi Enin de sonun da bir gün gerçekleþecekti Ama onun için normal olmayan Onu kahreden, Ve çaresizlikten kýs kýs kývrandýran tek acý þey Hiç dostunun ya da bir talebesinin ne var ki, Osman Hoca’nýn selam kapýsýndan içeri girmemesiydi !… Bir koca ömür törpülemiþti oysa o türlü okullar da Hem öðretmen ve hem de talebe yetiþtirmiþti Yaþamýþtýr mutlaka ayrýca, Her güzelliði de yüreðinde duya duya Ama o, Bacasýnýn içi yýllarýn kurumuyla týkanan bir ocak gibi Elde kalan bir kaç nefeslik caný ile þimdi Allah’a ýsmarladýk deyip de, bir sona varýncaya dek kendisi Artýk geçip gitmeyi beklemekteydi "Bir zamanlar kartal" iken hani, Oysa o þimdi, Bir köy evin de kaderine terk edilmiþ yapayalnýz biriydi ?!... Seksen dokuz Selim’le Osman Hoca’yý konuþurken aramýz da böyle Tam da o sýrada emektar Hoca sendeleye sendeleye Düþüvermez mi karþý kaldýrýma geçerken aniden yere !... Fýrladýk telaþla hemen düþtüðü yöne Saðlýk ocaðý yakýnlarýnda olmuþtu bu acý durum neyse Doktor geldi çaðrýlýr çaðrýlmaz hemence Bir kalp krizi saldýrmýþ meðer bizim emektar Hoca’nýn yüreðine… Yazýk ki ölmek üzereydi Osman Hoca galiba ? Elindeki baston kýrýlmýþtý düþmemek için abanýrken ona Ve kenetlenmiþ öylece duruyordu olduðu yerde Ýki adet ramazan pidesi hala Sýkýþýk duruyordu koltuðunun altýnda !... Caným ciðerim Osman Hoca; Sanki gözü açýk uyuyordu bakýldýðýn da Aniden dönüverdim arkama, Baktým ki Hoca’nýn çok sevdiði seksen dokuz Selim’i Kýyasýya gözyaþý döküyordu benim arkam da ! Yýkýlacak gibiydi neredeyse yere o da... Boylu boyunca yer de yatan o bizim dev Hoca, Baðýrýyor gibiydi son bir nefesle adeta, Bütün vefasýz dostlarýna ve bütün dünyaya Sanki haykýra haykýra !!!... Yatarken o þimdi öylece cansýz yer de Sadakatsizliklerini haykýrýyordur etrafýnda ki hayata Orada biriken kimi tanýdýk simalara Ve hatta uzaklar da ki kimi vefasýz ruhlara da Gittikçe çoðalan sitemkar bir yansýmayla Ham de hala çýðlýk çýðlýða !!!... Osman Hoca; Nihayet yaþamýnýn üzerine Kýrmýzý bir çentik çekmiþti ölmekle Talih bu ya; Devamlý sýnavý o yapardý koca ömrü boyu öðrenci çocuklarýna Þimdi de kendisi koyulmuþtur çoktan belki de, Hiç alýþýk olmadýðý büyük sýnavýn o dikenli yollarýna !... Ý.HAKKI GÜRCANOK ......A Ð V A........ |