FERYATŞiirin hikayesini görmek için tıklayın aynen anlattığım gibi...Moses İSEGAVA
Ah bilsen Eylül
Seni ne kadar özlediğimi Seni, gülüşünü... O her tebessümünde Elma yanaklarındaki gamzelerini... Olmasaydı, şu zalim kader olmasaydı. Vedalar, ayrılıklar, beni terk edişin Olmasaydı. Eylül’üm... Ne diye terk ettin, Ne diye bıraktın beni. Ne gerek vardı ki O gamzelerinde ayırsaydın bana bir mezar, Gömseydin beni en derinlerine, Bir daha çıkarmamak üzere, Beni ansaydın her tebessümünde... Eylül’üm... Yine aylardan Eylül, Sensizliğimin sene-i devriyesi Yine her yer veda kokuyor. Yine bir pazartesi gecesi, Gökyüzünden ilk damlalar düşüyor. Yağmur yağıyor olsa gerek, Yoksa bulutlarda mı sana hasret? Bu gözlerimden akan yaşlar Yağmura mı yoksa bana mı ait, Gözyaşlarıma karışan yağmur damlaları. Ne de güzel ağlarım bir görsen, Bir işitsen feryatlarımı... Ne biliyor musun? Bu gözyaşlarımın arasında beni mutlu eden tek şeyi, Şu an hala mutlu olman, Başkasının kollarında olsan dahi. Benim kollarımda olduğun gibi... Unut beni, hatırlama sakın Anılarımızı, mutluluğumuzu, aşkımızı Çekinme yasla başını başkasının omzuna. Tıpkı bana yasladığın gibi... Bu mısralar dökülürken kalbimden Kalemimin ucuna. Yine sol yanım acıdı,sol yanım sızladı yine Sağ göğsümde seni aradım Ama yoksun Eylül, Sen yine yoksun Ne zaman biter şu Eylül Ne zaman biter şu hüzün mevsimi. Senle sevdim güzü, Senle nefret ettim. Ah bilsen Eylül... Bu satırların katrelerimle yaşlandığını Artık elim titrer, yazamaz olurum. Sadece bağırırım bir Dünya FERYAT, FERYAT, FERYAT...Musa YALÇIN |
Yüreğine sağlık üstat
Kalemin daim olsun
______________________________________________Selamlar saygılar