ÇİLEKLİ TURTA
Dağıldım aslında biraz
Sadece susuzluk kurutmuyormuş dudakları Hiçsizliğe gömülen yüreğin Acı toprağından yürüyen o tattan Bir anda ürkebiliyormuş benliğin! Göğüs Kafesimde bir kuş sıkıştı Kırık kanadı yüzümde oyalandı Sesi yankılandı kalp odacıklarımda Ve biri daha can verdi darağacımda Sadece kendimi taşımıyorum Hamile değilsem de bir bebeğe İçime ekilen tohumlardan habersiz Kim bilir daha nelere gebeyim Bir seni bulamıyorum… Korkutmuyor artık karanlık desenler Geçti bizden güzelim üç kuruşluk hevesler Sadece dolunay gördüm bir gece vakti Denizi öperken arzulu dudakları Eftalya olmak istedim Denizin doğurduğu Ay’a baba demek istedim bir kere Yalnızlığmdan kaçmak isterken kaç kere Hayat satırlara gömülen hain bir ölü Kaç şiir boyunca düşündüm durdum Kaybolduğum imgelerin ruhunda duruldum Bu günlerde çok bulanık bir suyum Uzak dur içme beni Şimdi yapsam çilekli turta Bu şiirin sonunda… İyi gider çay demle şairim Uçur gece sandalına Kokusundan kelebekleri… Bir tokat gibi in hayat yüzüme… Kendime getir hadi! Şairim sen yaz beni! Bir çay buğusu gibi... .............................. |