Geceydi Aylardan Kasım’dı Karanlığın ısıran yalnızlığında tek başımayım odamda Bir koca mum yakıp Söndürdüm bütün ışıklarını zamanın Şimdi dumanı tütüyor tütsülenen yüreğimin Bir ud’un ezgisinde telli-duvaklı bir gelin ağlıyor rimeli akmış Canı çıksın bu şarkıların Canı… Kalbe akan o nâif sevdalar nerde ? Ay teğet geçiyor tövbelerime Karanlıklar bayram ediyor Mavi sarsak bir martı konuyor omzuma Zamanın kapısına uzanıyor sersemliğim Ah keşke şimdi bir yazarın şiirinde hayat bulsa özlemim Bir kahverenkli göz, mavi hülyalarına alsa beni O vâkit dokunsa açılır tülleri mavi yalnızlığımın Bir bir eksilir kalabalıklığım kendime “senden âzâde yok kimsem” Diyen ruhum dinçleşir aynalarda … Anılarım titriyor yanan mumda Düşlerim yavaş yavaş aralanıyor zihnimde Hüzün sarıp sarmalıyor bedenimi Mumun gölgesiyle çoğalıyoruz duvarda Ruhum çatlayacak neredeyse Nefes alamıyorum Kapının düşük eşiğinden sızıveriyorum usulca dışarıya Tenha bir köşeye kaçıp,anılarımı kusuyorum Ucu açık zamana teslim ediyorum tenimi Bilinmedik sokaklardan geçiyorum Yalnızlığım eksiltiyor beni Gözbebeklerimde gülümsüyor kimsesizliğim Bir ses gibi yankısındayım suskun sevdamın … Ah keşke şimdi bir yazarın şiirinde hayat bulsa özlemim Bir kahverenkli göz, mavi hülyalarına alsa beni Ve mavi sarsak bir martı konsa omzuma
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
...MAVİ SARSAK BİR MARTI... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
...MAVİ SARSAK BİR MARTI... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
"Geceydi Aylardan Kasım’dı Karanlığın ısıran yalnızlığında tek başımayım odamda Bir koca mum yakıp Söndürdüm bütün ışıklarını zamanın Şimdi dumanı tütüyor tütsülenen yüreğimin Bir ud’un ezgisinde telli-duvaklı bir gelin ağlıyor rimeli akmış Canı çıksın bu şarkıların Canı… Kalbe akan o nâif sevdalar nerde ?"
gece...aylardan kasım ve ben yalnızlığın o gün ışığına düşman labirentlerinde,sıkışıp kaldım,hem de gecenin mateminde...şarkıların canı çıksın diye diye...ah ki ah,nerde o eski sevdalar nerde...nerde..! Bir efsunlu tütsü ki,şimdi yüreğim o tütsünün dumanlarında kendinden geçmiş bir halde,bir ud'un yanık ezgilerinde,rimeli akan bir gelinin ağıtındayım...
eserinizde betimlediğiniz zaman,ruh hali,eşyalar ve atmosfosfer çok başarılı...eser baştan sona,mısralarla ve ruh halinden kopmadan sular seller gibi sarmalıyor okuyucuyu...kendimizi,gecenin mateminde kendimizle dertleşirken yakalıyoruz...hayaller...özlemler...mazi...yapayalnızlık...içimizden atmak istediklerimiz...pişmanlıklarımız ve her insanın yaşayabileceği bir psikolojik derinliği...içe dönüşü...iç alemimizdeki yolculukları betimlemede başarılısınız...
baştan sona,bir bütünlük içinde,duyumsamalarınzı ustaca mısraların naif yüreğine sağabilmek ve ortak edebilmek bazı örtüşen hallerle okuyucuyu...şiiri şiir yapan,okuyucuyu içine çeken birşeylerin varlığıdır...yalnızlık...şarkıların eFsunlarında yüzebimek o ruh haliyle...ah ki ah nerde o eski....diyebilmek...ne de çok kapsamlı insanoğlunun ruhu ve yaşadıklarına dair şeyler var değil mi...
tebriklerim,okuyucuyu,duyumsamalarınızla buluşturmadaki tasvirlerinizin zenginliği ve ustaca kurgulamadaki başarınızadır...selam ve saygılarımla efendim...