saklı güvercin
bir öğle vakti/uykumdan taşan sözcükler sana şiir yazmıştı..
dizeler başucuma konmuş serçe ürkekliğinde/konsola çıkan uçur beni gün uyanmadan melodisi altında saklı güvercin Sıkıya gelemem..bana biçtiğin gömlek kavurur gövdemi Kurbanlık koyun gibi meleşir uzuvlarım..çıkarsa-m mantık Düşe yorulur attığın fiyonk..gezinir uğrun bir sıra nazar İpe dizilmiş göz yaşlarım saklıdır..seni kaç zaman Sıvazlardım ömrümün düş adalarında..hayata in Hayat bekaretini bozmuş ağzında..bir yalınlık v-oltası Atılır kördüğüm içimde..gel git çekimsizliği..ince Bir oya başında işveli geçimsizliğin..sur yalnızlığı biçimlediğim kadardın..baktığım gri bir bulut geçerken üstümde..çamaşırlar kurutmuş kalbim tüten bir soba kızgınlığı..fakir bir oda dolusu yalnızlığım..penceresinde sıkışık çocuklar hiç bir kere bakmıyorum..içimi açıp ta yoksunluğa kaldığım yer çatlayacak göbek bağından. tutacak kordan alevi gözlerine çok yangınlar susacak iki kez çarp beni doğduğum yerden iki kez isle yanılgıları kalan sızılar gövdemin tecrübesi Hüseyin Bozkurt |
Şiirinizi beğeniyle okudum,yüreğinize sağlık
Saygılar..