GURBET ÇİÇEĞİ
Gurbet çiçeği;
Papatyadan narin gülden kırılgan Gülünce gözleriyle geceyi aydınlatan Üzülünce çekilip bir köşeye Gözleri yerine yüreğini kanatan Gurbet çiçeği; Hırçın denizlerin durulmuş yüzü Sevilme duygusunun bahtsız öksüzü Sevince kaf dağında ki anka kuşu Kızınca hiddetiyle titretir dağı taşı Öfkesi keskin bıçak Kimseler bilmeyecek acısını Can evinde taşıyacak… Çocukluğu hasret Gençliği gurbet Aldığı her nefese Misliyle ödedi diyet... Gurbet çiçeği; En yamaç kırların vazgeçilmezi Mor bulutların yorgun güneşi Senide çekip aldı en tatlı uykundan Bu yıkılası yaban eller Senide zamansız soldurdu Senide yanlış tanıdı Yanlış anlattı tutulası o diller Gurbet çiçeği; Bin şiir dokur sevda masalından Kah aşktan bahseder kah ayrılıktan Yarınları umut kokar Pişmanlık nedir bilmez Mazisine başı dik bakar Gurbet çiçeği; Yalnızlığı tek gerçeği Bilse de bir ömür sürecek Ağlamaz rol gereği Alışkın bu sahnelere Alışkın sonu hüzünle kapanan perdelere Alışkın çünkü; Çocukluğu hasret Gençliği gurbet Aldığı her nefese Misliyle ödedi diyet… 31.10.2014 [E.Y] |