İğnelemeİĞNELEME Atalarımız ne güzel söylemişler “ İğneyi kendine, çuvaldızı ele batır.” Diye. Günümüzde bu güzel atasözümüz empati ( duygudaşlık ) ismi ile karşımıza çıkmış ve erdemli bir insanda olmazsa olmaz bir özellik olarak literatürdeki haklı yerini almıştır. Bir insanın; işi, aşı, başı, yaşı ne olursa olsun her hangi bir insanla olan diyaloğunda bu altın kurala dikkat etmesi o insanı karşısındaki insanın nezdinde yücelttiği gibi, doğru karar almasını da sağlar. Bana bir insan şu sözü söylese kırılır mıyım diye düşünen insan başka bir insanı kıracak bir sözü asla söylemez.Davranışlarda da durum aynıdır. Kendisini üzecek bir davranışı karşısındaki insana uygulamayan insan karşsındaki insanı üzmez. Böyle bir insan da muhataplarının kalplerinde taht kurar. Diğer ülkeleri bilmem ama, bizim ülkemizde makam ve mevki sahibi olan insanların başkalaştığını görmekteyiz. Konum sahibi olanların, parası olanların, etki ve yetkisi olan pek çok insanın yakalandığı kibir hastalığı o insanları hem Allah yanında ve hem de insanalrın yanında değersizleştirmektedir. Ama bu değersizleşmeyi ne var ki sahip olduklarını kaybedinceye kadar asla anlamamaktadırlar. Atalarımızın “ Mahkeme kadıya külk değildir” sözü herkes tarafından bilirniz ama ne yazık ki bu güzel sözün gereği olarak makam ve mevkileri hep kendi mülkleri gibi zannetmektedirler. Bir Arap atasözü “ Kişi oturduğu makamı şereflendirir. Oturduğu makam ile şereflenen insan şetefsizdir.” Şeklindedir. Sahip olduğu geçici makamların verdiği yetkileri, kendisi için istemediği bir şekilde başkaları için uygulayan insanları Allah’a havale etmekten başka elinde yetkisi olmayan insanların yapacakları bir şey de maalesef yoktur. Ama bilinsin ki asıl sorumluluk, o tür insanları önemli makamlara getirenlerdir. Abdurrahim KARAKOÇ Merhumun bir beyit şiiri ile yazımı noktalıyor, okuyanlara selam ve dualarımı iletiyorum.” Mektup yazdım Hasan’a. Ha Hasan’a ha sana.” Mustafa Erol Eğitimci-Yazar-Şair |