29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUNŞiirin hikayesini görmek için tıklayın CUMHURİYET ÖNCESİ VE CUMHURİYETİN İLANI
Osmanlı Devleti, hüküm sürdüğü 624 yılda 36 padişah tarafından yönetilmiştir. Padişah, şah, kral, hakan, imparator, sultan gibi tek kişiye dayalı yönetim sistemine "mutlakiyet" adı verilmiştir. Mutlakiyet yönetiminde egemenlik kayıtsız şartsız, tek bir kişidedir. Mutlakiyetle yönetilen ülkelerde ülkeyi yöneten kişiye yardımcı olması için meclis kurulurdu. Meclis üyeleri halkın isteklerini yöneticiye duyurur, yasa tasarısını hazırlardı. Bu yasa taslakları yönetici tarafından benimsendiğinde yasalaşırdı. Bu yönetim biçimi ise "meşrutiyet"tir. Meşrutiyette meclisin yetkileri sembolik düzeyde olabileceği gibi bir cumhuriyetteki kadar geniş de olabilir. Osmanlı Devleti’nde 1876 ve 1908 yıllarında olmak üzere iki kez meşrutiyet ilan edilmiştir. İkinci Meşrutiyet’in ilanından 6 yıl sonra, 1914’te I. Dünya Savaşı başlamıştır. Dört yıl süren savaş, İttifak Devletleri ile birlikte olan Osmanlı İmparatorluğu’nun yenik sayılmasıyla sonuçlanmış ve Osmanlı toprakları İngiltere, Yunanistan, Fransa, İtalya gibi devletler tarafından işgal edilmeye başlamıştır. CUMHURİYETİN İLANI Mustafa Kemal Paşa 19 Mayıs 1919’da Osmanlı hükümeti tarafından, bölgede düzeni sağlaması için devletinin bir gemisi ile Samsun’a gönderilmiştir. Ülkenin çoğu ilinde kongreler düzenlemiş ve "Tek bir egemenlik var, o da milli egemenliktir. Milletin egemenliğini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır." ilkesiyle, yurdun her tarafından gelen ulus temsilcilerini 23 Nisan 1920 günü Ankara’da Büyük Millet Meclisi’nde toplamıştır. Meclis Mustafa Kemal Paşa’yı ’Meclis Başkanı’ seçmiştir. Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde Büyük Millet Meclisi, Türk Kurtuluş Savaşı’nı başlatmıştır. Halk ve düzenli ordular düşman kuvvetlerine karşı savaş vermiş, omuz omuza mücadele etmiştir. Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sonuçlanmasının ardından TBMM 1 Kasım 1922’de saltanatı kaldırmıştır. Padişah Vahdettin, ’vatan haini’ ilan edilmiş ve yurdu terk etmiştir. 24 Temmuz 1923 günü İsviçre’nin Lozan şehrindeki Lozan Üniversitesi’nde, Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileri ile İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan,Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika, SSCB ve Yugoslavya temsilcileri Lozan Barış Antlaşması’nı imzalamıştır. Bu antlaşma ile yeni bir devletin temelleri atılmış fakat devletin yönetim biçimi henüz belirlenmemiştir. İkinci dönem Büyük Millet Meclisi, 11 Ağustos’ta ilk toplantısını yapmıştır ve 13 Ekim’de Ankara, başkent ilan edilmiştir. Bu dönemde Atatürk, egemenliğin ulusa dayandığı bir sistem olan cumhuriyet yönetiminin ilanı için hazırlıklar yapmaya başlamıştı. Atatürk 28 Ekim akşamı yakın arkadaşlarını Çankaya’da yemeğe çağırmış ve "Yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz," demiştir. 29 Ekim günü Atatürk, milletvekilleri ile görüştükten sonra taslağı hazırlanan "Cumhuriyet" önergesini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne vermiştir. Meclis önergeyi kabul etmiştir ve böylece Türkiye Devleti’nin yeni yönetimi biçimi Cumhuriyet, yeni ismi "Türkiye Cumhuriyeti Devleti" olarak belirlenmiştir. Atatürk, kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı olmuştur. Halk da cumhuriyetin ilanını sevinç ve coşku ile karşılamıştır. Cumhuriyette, Atatürk’ün de söylediği gibi, egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur. Ulus, kendini yönetme yetkisini, kendilerine temsil eden milletvekilleri aracılığı ile kullanır. Cumhuriyet yönetiminde, yurttaşın seçme ve seçilme hakkı vardır. Seçilen temsilciler, yasaları tasarlar ve yöneticileri ulus adına denetler. Ulus, seçimle yöneticileri seçebilir. 29 Ekimin Bayram kabul edilmesi 29 Ekim 1923’te TBMM, Teşkilât-ı Esasiye Kanunu (1921 Anayasası)’nda yaptığı değişiklikle, devletin yönetim biçimini cumhuriyet olarak ilan etmiştir. Aynı gece bu ilan, atılan 101 pare top ile kutlanmıştır. 1924 yılında ise cumhuriyetin ilanı şenliklerle kutlanmıştır. 2 Şubat 1925’te, Hariciye Vekaleti’nce (Dışişleri Bakanlığı) düzenlenen bir kanun teklifinde 29 Ekim’in bayram olması önerilmiştir.[2] Bu teklif Meclis Anayasa Komisyonu tarafından incelenmiş ve 18 Nisan’da karara bağlanmıştır. 19 Nisan’da ise teklif TBMM tarafından kabul edilmiştir. 628 sayılı bu kanun ile 29 Ekim, 1925’ten itibaren ülke içinde ve dış temsilciliklerde bayram olarak kutlanmaya başlamıştır ,,,TARİHİNİ BİLMEYEN ULUSLARIN GÜN GELİR COĞRAFYASINI BAŞKALARI ÇİZER ,,,MİLLİ BAYRAMLARI GÖRKEMLİ KUTLANMAYAN BİR MİLLETİN GÜN GELİR DİNİ BAYRAMLARIDA KUTLANMAZ Mustafa Kemal Atatürk ve Laik Cumhuriyet olmaz ise olmazlarımızdan, vaaz geçilmezlerimizden Kimse başka hayallere kapılmasın, Gök kubbe başlarına yıkıldığı zaman ihanetin bedelinin ne kadar büyük olduğunu, işte o zaman daha iyi anlarsın T.C Devleti Cumhuriyeti Milleti ile ilelebet payidar olacak, Mustafa Kemal Atasıyla her an, minnetle, şükranla anılacak Tarihsel bir hatırlatma Selam olsun Kemal ATAMA Kemal ATAMI YÜREĞİNDE HEP TAŞIYAN BAŞ TACI EDEN BÜYÜK TÜRK MİLLETİME SAYGILARIMLA ______Ali Cemal AĞIRMAN______ 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI Osmanlının sönmüş küllerinden Bir Vatan yaratıldı Arş-u alaya yükselen, acı feryat figandı Yokluklar içinde kan, gözyaşı, acı, irfan ile İstiklalimizi, kimliğimizi, tarihimizi, misak-ı millimizi Ayyıldızlı şanlı bayrağımızı, dinimizi diyanetimizi Bize armağan eden, deha önder, ,,,Mustafa Kemaldi Cumhuriyetle ülkemize ilim irfan, fen geldi Ulus insanı, sömürü tebaasından kurtulmuş, Köylü Ulusun efendisiydi Unutmayalım, Ulusumuzu bize Vatan yapan 19 Mayıs 1919 Samsun Kemalizm aydınlanma güneşiydi Bizi biz yapan, bizi Vatan yapan, milletin azim ve kararlığıydı Osmanlı döneminde yönetim, tek adamlı oligarşi ve monarşiydi Ata Kemal Vatanımıza, halkın katılımıyla Cumhuriyeti getirdi Osmanlı tarafından toplumdan soyutlanan, evine kapatılan Kadınlara, seçme ve seçilme hakkı verildi Zaman kaybedilmeden Cumhuriyet kuruldu, aydınlanma devrimleri gerçekleşti Cumhuriyet asaletti, cumhuriyet özdü, cumhuriyet ilim bilim, fen faziletti Çağdaş evrensel hukuk, bağımsız yargı, bilimsel eğitim, laik demokrasi getirildi Ulusumuzu Ulus yapan, Cihan Güneşi, bulunmaz asla ve asla dünyada eşi, emsali Deha Önder, ,,,Gazi Mustafa Kemaldi _____Şair 67_____ Ali Cemal AĞIRMAN ATATÜRK DİYOR Kİ Cumhuriyet; fikren, ilmen ve bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlar ister. *** Benim nâçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır. *** Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz. *** Cumhuriyet fikir serbestliği taraftandır. Samimî ve meşru olmak şartıyla, her fikre hürmet ederiz. Her kanaat bizce muhteremdir. *** Türk milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir. *** Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemiyle devlet şekli demektir. *** Cumhuriyet, yüksek ahlaki değer ve niteliklere dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir. *** |
Bir Atatürk daha lâzım bize,
Cumhuriyetimizi Cumhuriyet gibi kutlayacağımız,
onu düşürüldüğü yerden kaldıracağımız,
bir önder ve yurtsever..
tebrikler,
selâmlar..