Dağ EsintisiDağ esintisi Ilık mevsimlerin rüzgarı yüreğimi yüreğine bulaştırdın; bir Eylül sabahı mahur bir hüzün hali usulca sokuldun,hiç bir iz bırakmadan. üşümüş ellerini bıraktın; yürek sıcaklığıma. yüreğim eylüldü yüreğim sancılı bir güzdü yüreğim yüreğinde ısındı iş edindim seni sevmeyi gelirim demedin ki sen; b e k l e d e.. yaram yarana denk geldiği için mi sevdim seni.. belki hüznümün suçlusu sonbahardı, belki içimdeki sitem senli bir ah/kardı belki senli yanım derinleşen kışa meyilli bir bahardı gözlerim kaç zamandır uyku bekler kaç zamandır ellerim ellerinin sıcak iklimine hasret kanadı kırık yüreğimin. yürek yorgun,can kırık, ten dargın.. s ö y l e s e n e !.. yürek terazin eksik mi tarttı sevdamı yoksa bana dair düşüncen unuttu mu her anı oysa; yaşanacak sevdaları bu yürekte soğuttuk nice acıları beraberce avuttuk bu yürekte ki; sensiz bir ’ben’ var. bu yürekte ki; hüzne karışmış umutlar var. yokluğun boğazımda kalan haram lokma gibi.. yutasım yok, yutulası yok.. oysa ben sensizliğin sessiz kıyısında beklemeyi, her gün biraz daha ezberlerken susmalarım sana kibir ve inat... abu hayata susamış gülüşlüm aşk sevende gizliymiş sevda sesinde.. sesine ihtiyaç duyduğum saatteyim yüreğin varsa gel. gel ki ruhum ölmesin.. susma... söyle bana kim çaldı içimizdeki hayalleri sahi biz kimdik? |