SÖYLE HAYIRSIZsöyle sevda kelimeleri neden bu kadar yeşil sararıp düştüğü zaman dalından kanamaz mı geride kalan hep mi bahara hasret yaşar. yalandan kim ölmüş. en güzel aşk yalanlarını üfle yüzüme kirlenirse bana gelene kadar yenilerini hazırla us/unda biraz zeka işi bu herkes beceremez böylesi yürek burkan kelimelerin belini kırmayı. sevda senin neyine. gece yastığa gömdüğünde başını saçların akşam rengine büründüğünde en çok o zamanlar düşün beni ki bilirsin ben karanlıktan hep korkmuşumdur bir yalan da o zaman söyle mesela ’seni unutmadım, unutamadım’ gibilerden saçma sesler gönder kulağıma hissetmesem de gerçek yüzlerini kelimelerin bir inanma anıma denk gelir bakarsın yine inanırım eskisi gibi. ayrılık türkülerini hiç sevemedim ben gözlerimi ne zaman yumsam o eski şarkıların en usturuplu nağmeleri döküldü dudağımdan ’bir gönül sayfası daha kapandı’ ne zaman açılıp ne zaman kapanır sayfalar. halbuki yeni doğan bir çocuk nasıl boş beyaz bir sayfa gibiyse aşk da ilk başlarken süt beyazıdır kesilmeden gönle yayılır su gibi lk karalamalarını siyahın gözleriyle yapar ’kömür karasıdır’ çıkmayacak sandığımız saplanır kalırız kelimelerin en gizemli havasına gözyaşıyla yıkanınca akıp gideceği kimin aklına gelir kalan lekeler zamanla ıslanarak temizlenecektir eh be hayırsız bu kaçıncı cinayetin bilemedim ki her seferinde faili meçhul davalarda boy gösterdin ispatlanamadı işlediğin cürümler ve sen yine o karanlık yalanlarına devam ettin ellerinde kurumuş sevdaların kanları daha yıkamaya fırsat bulamadan gözlerinden kaçıncı vuruşun sahipsiz yürekleri yere düşen her çığlık senin kazanç hanene artı puan. söyle batan güneşin hışırtısını duydun mu hiç nasılda giderken hüzün bulutlarını peşinden sürükler o yüzden efkar basar geceyi içi kızarır yüzü kararır. Ayvazım DENİZ |