Bir peri kızı gelsin mesela Tılsımıyla dokunsun ruhuma Saçlarımda hür kuşlar ordusu uçuşsun Yanaklarımda elma bahçeleri açsın vakitsiz Dudaklarım kiraza dursun mevsiminin dışında Yağmurlar biriksin avuçlarımda hiç koşulsuz Babam rüzgâr olsun mesela Ben de rüzgârın kızı Savrulalım çimen kokulu köylerin avlularında
Birileri bir masal okusun acilen bana
Yüzüm bir asfalt cansızlığı Uzanmış boylu boyunca… Döngüsünde nicesi basar, geçer üstüne Dilim dönmüyorsa ağzımın içinde Ve taş kesmişsem herkese, her şeye… Bilinsin ki Ya dilimin kalleşliğidir ağzımın içine Ya ağzımın tanımamasıdır dilimin gücünü Kimsenin suçu yok…
Ama bir masal okusun birileri bana Üşüyorum…
Puşt gecelerin toynağından kurtarın ellerimi Birazcık su istiyorum yüzüme Gün sararsın körelmiş gözlerimde Bir avuç da toprak atın üstüme Sonra Bir masal okuyun bana Ve susun… Uyuyacağım…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bir Masal Okuyun Bana... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Bir Masal Okuyun Bana... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
..Biri olmadan, öbürü olmazmış... Bu böylece yazılsınmış Bir Rus köyü'nde iki balık yaşarmış Biri turuncu ve İri, öbürü korkak ve İnce.
Bütün çiftler de böyledir biraz düşününce..
İri sormuş birgün. 'Madem bütün bu denizler birbirine bağlı, niye biz seninle sadece bu kıyıdan ötekine yüzüp duruyoruz? Kendimizi bir akıntıya bıraksak, yeni sularda yüzsek, başka balıklar yesek daha mutlu olmaz mıydık?' Hak verdi İnce. İnceliğinden sırf.
Çünkü onun mutluluğu için, İri ve o kıyı yeterlidir. Gerisi hava su değişikliğidir ki, insan bundan beslenemez. Balıklar hiç..
Katıldı yine de, düştü İri'nin peşine..Akıntıya bıraktı kendini..Bunlar beraberce, İstanbul ve Çanakkale boğazlarını geçtiler..Geçerken eğlendiler..Fakat bir balıkçı..akşam yavrularına balık götürmek için suya ağ atmıştı ve bizimkiler farkına varmadan bu ağa takıldılar.. Daha doğrusu İri takıldı.. İri ya.. İnce de sıyrılıp çıktı.. İnce ya.. bırakıp gitmedi..Hem inceydi hem aşık.. Kemirip ağları, kurtardı İri'yi. 'E, tabi, ben bu ağlara takılacak kadar güçlü kuvvetli değilim..eriyip gidecek gibiyim diyerek..onun gururunu da okşadı..
Aşkta, en yanlış şeyler bile mantıklı gelir insana. Tabi balıklara da... Çünkü aşk, suyun içinde de aşktır.
Derken, bizimkiler soğuk denizlere kavuştular..Fakat İnce..alışık değildi bu serin sulara ve hastalandı.. Pulları dökülüyordu hergün ve gün geçtikçe daha da yavaşladı..Hatta durdu birgün. Atlantiğin ortasında..Ya döneceklerdi ve İnce kurtulacaktı..Ya da tek bedene düşeceklerdi..Çünkü herkesin Küba'ya kadar yüzecek nefesi kalmayabilir..Hele hastaysa.. İri, Küba'ya gitmeyi seçmeden önce, biraz düşündü..O düşündüğü süre kadardı sevgisi, ki o da çok sayılmazdı. En başta sıkılan oydu köyün kıyısından..Demek aslında gitmek istiyordu İnce'sinin yanından..Ama bizimki bu durumu anlamadı ve onunla Küba'ya varmak için son çabalarla yüzdü..
İnsan, sevdiğiyle geçen zamana doyamadığı kadar aşıktır.. Balıklar da.. 'İki dakika daha beraber yüzmek, tek başına sağlığına kavuşmaktan iyidir' bile dedirtir aşk insana..
Dedirttiği gibi İnce'ye.. İki dakika kadar yüzdü ve öldü..Yukarı doğru çıkarken zayıf gövdesi, kılçıklarına kadar mutluydu ve gülüyordu..Koca bir balina onu yuttu, bunu da biliyordu..İri, tek kaldı ama, suyun ucunda Küba vardı..Var gücüyle yüzdü.. İnce'yi unuttu..İnce'yi unuttuğu kötü oldu..Çünkü onlar birbirlerine 5 saniyede bir, nereye gittiklerini hatırlatıyorlardı ve şimdi 10 saniye geçmişti ve katiyen hatırlamıyordu..Ne İnce'yi, ne Küba'yı ne de adının İri olduğunu..
İnsana adını başkaları hatırlatır, balıklara da..
O yüzden kayboldu derin sularında Atlantiğin ve koca bir balina onu da yuttu.. Fakat mucize bu ya, balinanın midesinde İnce'yi buldu..Meğer onları yutan aynı balinaymış..İnce ölmemişmiş, tam tersi midenin sıcaklığında dirilmişmiş.. Ama oradan çıkarsa ölecek..İri de oradan giderse..nereye gittiğini ve adını unutucak.. O yüzden,
..artık ikisi de buradalar...
Ne fark eder..İnsana sevdiğinin yanı cennettir..sevmeden hiçbir şeyin tadı olmadığını, bu hikayeyi bilen bütün balıklar bilir..
İlle ölüm
ille toprak çekiyor canımız, ah senn. :(
..........