Hem Kıldı Hem Tüydü
Çalıştı çabaladı,
Gerektiğinde kırk takla attı. Hayli yüksek bir makam aldı. Görünen yanı bürokrattı! Muhterem zevattı. Maiyetindekileri kılabildiğince huzursuz kıldı. Çünkü adam taklacı olmaktan maada, Haza kıldı. Öyle ki kıllığa kendini adam akıllı kaptırmıştı. Tabii bunca serencamdan sonra, Façayı maçayı, tüyü de düzdü. Önünde yokuş yoktu, her yön düm düzdü. Bu arada düzen de onu bir güzel düzdü, Eser kalmadı eski hâlinden, Tanımazdan geldi kadim dostlarını. Hâliyle dostları da onu tanıyamadı. Alayiş ve debdebe başını döndürdü. Zevk almaz oldu yaşadığı hayattan. Kaptırdı kendini makam mansıp sarhoşluğuna. Hırs bürüdü gözlerini, Burnunun uzadı kılları; Ama o aldırmadı... Hasılı herifçioğlu kıl oğlu kıldı. Bir müddet değişik yerlere takıldı. Kasıldıkça kasıldı. Yalnız bu dünyada hiçbirşey baki değildi, Elindekiler birer birer tuydü. Ayakları suya erdi. Sonunda cascavlak kaldı. Artık ne kıldı ne tüydü... |
Ayakları suya erdi.
Sonunda cascavlak kaldı.
Artık ne kıldı ne tüydü...
+
Ee etme bulma dünyası. Güzel bir konu ve anlatım. Tebrikler.
Saygılar