İHTİYAR BALIKÇI
İHTİYAR BALIKÇI
Kırık nal, yanık tambur, çilekeş ayna Paslı eğik maşa, işlemeli çakar Hepsi de ihtiyar, en az benim kadar Bir de suratsız tembel kayığım var Dün baktım boyası atmış Yükü ağır, hafif yana yatmış, Ah diyorum ah be ihtiyar Dostların dağıldı boş kaldı odalar... Dolunayda ölümü gördüm dün gece Kir içinde dolap ölürüm yakında. Farelerle sohbetteyim çatı damlıyor Sandalye gıcırtısı beni deli ediyor, Saat on iki kimsecikler yok Hava bugün ne kadar da soğuk, Şömine sönmüş merdiven kırık dökük Eski ahşap bina hep bölük bölük Eşyalar dağınık renkleri soluk Bunadın ihtiyar, kaldı tek soluk, Uğramaz oldu Cevdet hayli zamandır Öldün diye unutulduk mu yani! Balığa çıkmalı yarın şafak sökmeden Ölmeli deniz ortasında kimse görmeden, Beklemek deli şey yoktan beklemek, Kayığı çıkarmalı erken açılmalı En iyisi ölmek deniz ortasında en iyisi... Uğur Yeşilyurt |