İNSAN OLMAK..Boyun uzadıkça mı, büyüdüm sanıyorsun Yoksa yüksek bir yerden, bakınca mı aleme Kaybederek kendini, hatırlar kırıyorsun Büyük lokma ye ama, büyük laflar söyleme İnsanlıktan ayrılıp, fenalıklar eyleme Ne kadar yükselsen de, ayakların yerdedir Başın yarışamaz ki, gökteki yıldızlarla Yücelik sözde değil, gönüllerde, serdedir Bir gün karışacaksın, biçare yalnızlarla Yazdırsan ki ne çıkar, adını yaldızlarla Göklere atılan taş, hep orada kalsaydı Aynı hızla yeniden, düşer miydi toprağa Güneş batmazdı asla, ölümsüzlük olsaydı Dala balta vurulmaz, sam değmezdi yaprağa Düşülmezdi yerdeki, üç metrelik çatlağa Gideceğin yer belli, bundan ötesi olmaz Yükseklere çıkarken, dünü unutma sakın Mazlumların figanı, asla yerlerde kalmaz Kulun kalbini kırmak, gücüne gider Hak’kın Hesap sorma günleri, bir nefes kadar yakın Deftere yazılanlar, cem edilir gün gelir Elin, belin, diline, sahip ol yoldan çıkma (*) Eksiler fazla ise, gör başa neler gelir Özün sözün bir olsun, kul hakkına yan bakma Üç günlük hırsın için, geleceğini yakma Ruh terk edip bedeni, Mahkeme-i Kübra’da Hak huzura çıkınca, başın olsun eğecek *Ne gördün, niye geldin, ne işin var burada* Diye sorulduğunda, dilin olsun diyecek Oradaki ışığı, gözün olsun görecek (*) "ELİNE, BELİNE, DİLİNE SAHİP OL" ------------------------------------ HACI BEKTAŞİ VELİ 17.10.2014 |
Sevdalandım ilk şiiri yazdım da
Çocukluğun defterini dürerken,
Şahin gibi yücelere kondum da
Ondört yaşta onbeşine girerken.
Bir kuş gibi titremeni duyardım
Kalp atışın yüreğimle sayardım
Sevgimizi en yükseğe koyardım
Ondört yaşta onbeşine girerken.
Bir gururdun bin fiğandın gönlümde
Senin gibi göremedim ömrümde
Kurşun gibi hissederim böğrümde
Ondört yaşta onbeşine girerken.
Günler geçer hatırlamam dünümü
Bakışınca şaşırırım yönümü
Ateş basar hiç göremem önümü
Ondört yaşta onbeşine girerken.
Sana gelen her belaya kol açtım
Yollarına toplayarak gül saçtım
Sanki senle kördüğümce dolaştım
Ondört yaşta onbeşine girerken.
Velhasılı sana neler besledim
İSMAİLOĞLU’nu senle eşledim
Geleceği gözlerine işledim
Ondört yaşta onbeşine girerken.
---- 20.08.1960 - İslahiye
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ - İstanbul