anne
Belki de en büyük hatamdı büyümeyi istemek.
Korkmam sanırdım küçükken korktuklarımdan. Daha cesaretli olurum sandım. Yanıldım. Herşeyi yapabilir, Yanlız gezer, İstediğimi alırım sandım. Kimse karışamazdı bana. Gecelerden bile ürkmezdim. Elektrikler kesilince anneme koşmazdım hemen. Keyfime göre giyer, Canımın istediğini yerdim. Hem öyle küçükken olduğu gibi de çok ağlamazdım. En azından öyle sanırdım. Yanıldım. Hiç canım yanmaz ya da, Kimse benim canımı yakamaz sanırdım. Ne bileyim En büyük acıyı dizlerimdeki yaralarda sanırdım. En büyük korkuyu ise, Gök gürültüsünde.. Sadece düştüğünde ağlarsın sandım. Ya da annen azarladığında. Bir de pazarda annemin eteklerine yapışıp, İstediğim oyuncağı bana almadığında. Daha çok güçlü, Daha çok cesaretli, Ve daha da çok mutlu olurum sandım. Yanıldım. Aslında en büyük güçüymüş insanın küçük olmak. En büyük cesareti, Anne ve babasının yanında olmak. En büyük mutluluğu ise, Yeni elbiselerini giymekmiş bayram sabahlarında. Annesinin aldığı oyuncak bebeği sevmek, Babasının aldığı elma şekerini yemekmiş. Yaşanacak en tatlı acıymış dizindeki yara. Çok haklı çıktı annem. Büyüyünce geçer derler ya hani. İşte büyüdüm. Ama hiç geçmediler. Ben hep küçüklüğümün acılarını arar oldum. Sadece gökgürültüsünden korkmak istriyorum. Yüreğim değil de, Hergün dizim kanasın istiyorum. Her defasında azarla beni anne. Sadece sen kızdın diye ağlamak istiyorum. Çok çekiyorum büyük olmaktan anne. Çok çekiyorum. Ben artık küçüklüğümü, Ben artık sadece Çoçukluğumu geri istiyorum anne... __________________Murat BULUT |