KOPSUN KIYAMET
Duydum bütün çocuklar koşup oynarken
Birini şeytan almış geri vermiyor. Arkadaşları parkta sallanıyorken. Olanları yazmaya elim varmıyor. O gün yalnız onların mutlu günüydü. Henüz ağzı süt kokan can bülbülüydü. Annesinin yegane cennet gülüydü. Sormayın, anlatmaya dilim varmıyor. Kimse görmedi onu sakladığını. Kuş kalbine sancılar sapladığını. Bedenini yangınlar kapladığını. Düşünüyorum ama aklım almıyor. Bir elin parmakları kadardı yaşı. Tek avuca sığardı küçücük başı. Bastırılmış ağzıyla gözünde yaşı. Mısralara dökmeye kalem varmıyor. İnsanlık öldü yazsa zabıta doktor. Sığacak mı o yavru tabuta çok zor ? Dünyada bundan büyük bir acı yoktur. İçime su serpmeye kelam varmıyor. Kaç karış derin yapar mezarı eşen ? Ona da gerekir mi üç beş kat kefen ? Dokuz çok diyecek mi tahtayı dizen ? Toprakla kapatmaya kalbim varmıyor. Zaman ilerledikçe büyüdü lanet. İnsanların içinden çıktı melanet. Yaşıyorsa yerine gelsin adalet. Yaşamıyorsa artık kopsun kıyamet. |