Mecburum BiliyorsunUzun zaman sonra Nedenlerle dolu cümleleri toplayıp, denize atmak için çıkıyorum evden Yaşlanan kalbime İtaat etmeyen tüm uzuvlarım isyanlarda Yürürken gözlerim boşlukta Ellerim bom boş Senin yerine Yüreğimdeki sızılar eşlik ediyor bana Sokaklarında sensiz dolaştığımda bu şehrin Her seferinde aşk cellatlarına kendimi meze etmeden Kömür karası saçların da kaç kez kendimi öldürdüm Tek telin de kaç kez idam cezası verdim kendime Sen görme diye Siper ettim saçlarını, gözümden akan yaşlara Zamansız başlayıp zamansız devam ederken Ölümlerden ölümlere koşuyordum Mor çiçekleri hiç sevmezdim bilirsin Belki de sende sevmediğim tek şeydi Sen seviyorsun diye alışmaya çalışsam da Ne bilim işte Şimdi Son kez topluyorum, nedenlerle dolu bir aşkın kırıntılarını Yanlışlarımı söylerken Bana kızsa da dostlarım Mecburum, biliyorsun Atmaya kıyamazsam da Yine de mecburum... |