Aşk ne ten ve ne de beden için vardırEvet, Ne hazindir ki Yaşamak için yaşıyormuşum Ne derler için nedenler sıralıyormuşum Günü kurtarmak için her bahaneye sığınıyormuşum Sonra vehim ve kederle baş başa kalınca hayıflanıyordum Aşktan Söz ederlerdi Gözlerine bakardım, anlamazdım Anlatırken nefes nefes kaldığına çok şaşırırdım Sonra akıttığı gözyaşlarının tesiriyle hayıflanırdım Ve fakat aşk hakkında tutkuyla, hevesi hiç barıştıramazdım Her İnsan bahsediyor Cezbine kapılıp akıp gidiyor Ten ve nefes iradeye, akla hükmediyor Hissiyat kabarınca tercihler ziyadesiyle değişiyor Yakınlaştıkça çekim gücü tesirini yok edip, vakit geçirtiyor İnsan Aşama aşama farktır Farkındalık nitelik ve liyakat tır Akıl ve irade irfanla mücehhez olmazsa alıktır Erdem ve fazilet O’na kul olabilmek için ulvi bir sevdadır Aşk ne ten ve ne de beden için vardır, o ruhun aksıdasındır Kalp Yalnızca Onun için vardır Nazargah olmadıkça sadece organdır Kalp, ciğer, kan yaşamak için şart olan hakikattir Akıl ve irade “oku” emrini şerh etmek için merakı umuttur Azim ve şevk muhabbetle yol alırsa bahtın açılan sır kapısıdır İnsan Rızkını aramalıdır Ve fakat asla onun için köle olmamalıdır Varlık için şeref ve onurundan uzaklaşmamalıdır Yürek gücü olmayanlar için zafiyetler hep arkasındadır Cesaret ne aptallıktır ve ne de nefsi asabiyet adına gaddarlıktır Cesaret En yakının rızası için Yaşatmak için yaşayan aziz bir vicdandır Her türlü melanete karşı göğsünü geren adamdır Varlığını ihsana ve ecre adamış hicrandır, aşkı rızadır Nefsini her şartta terbiye etmiş, zafiyetlerden arınmış ustadır Mustafa Cilasun |