Candost
.
Yamaca tırmanan kökler misâli Vurmuşum kendimi yokuşa candost Gönlümdeki “sevda” adlı masalı Bırakmışım süzgün bakışa candost . Yarım asır geçti, değişmez kader Maskeli vicdanlar sahtelik eder Yanıtı olmayan dertlerim kadar Hasretim sevgiye, kokuşa candost . Nasreddin umudu şu dağ, bu etek Tek tesellim şimdi, inanın ki tek Kalburuna alır elerse felek Benden selam edin o kuşa candost . Nerde mavilerim hani allarım? Kör kuyuya altın bakraç sallarım Kahve fincanında der ki fallarım Bırak bir kendini akışa candost . Çingene kızıdır giyer kırmızı Dudakta cingülüş çiğner sakızı Sanmayın bağrında kalmamış sızı Giderken yolları çöküşe candost . Sağımda bir diken, solda var bini Kim vâh çeker görse, daralmış eni? Nasıl dayanıyor bir bilsem canı Ciğerimi böyle söküşe candost . Yalanlar gülüyor gerçeğim nerde? Umudu çoğaltan mutlu bir yerde Dilerim açılır yeni bir perde Eksiliyor gücüm sekişe candost . Bak dalımda kaldı filiz niyetler Hiç sayıldı ödediğim diyetler Yüreğimden kopan kanatlı atlar Karar almış beni yıkışa candost . Bir ağıt resmidir tuvalde duran Ne söyler şu damla camıma vuran Suskularım altın, çığlığım her an İspinoz kuşuna yakışa candost . Yalandan kaleler kurmuştum kendim Zorlanınca, kapı kolu çekendim Dokunulmaz zırha bürünmüş dendim Aldırmadım itiş kakışa candost . Susma hakkım vardır, kesin sorguyu Bu dipsizin adı, billâh zor kuyu İçimde saklarım onca arzuyu Gönül zindanımdan çıkışa candost . Silmişlerdi moru leylaklarımdan Çekilmişti sular koyaklarımdan Yaşamın burgaçlı tuzaklarından Nasıl varılır ki büküşe candost? . Neşe katarları başka bir garda Boş yere bekleyiş benimki burda Son kertikli sabrım bilesin hurda Ne gerek var örse, çekice candost . Nesrin Göçmen |
Kör kuyuya altın bakraç sallarım
Kahve fincanında der ki fallarım
Bırak bir kendini akışa candost
TEBRİK EDERİM