OTEL ODASIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın kadını hiç görmedim
kadını bir daha hiç duymadım...
soğuk bir otel odasında
sıcacık içim ayağımda havlu çorap iki kat omzumda mor pamuklu şal püskülleri feda olmuş bu yolda ama sağ olsun hiç beni yalnız bırakmadı takip eden olsa bulurdu muhakkak bulan olmadı iki gün daha kalmam gerek bugünden sonra yıkılmasa bari üzerime şu Nuh döneminden kalma ahşap duvarlar herhalde yeter harçlığım tutsa tutsa kaç kuruş tutacak iyi mi her şeyi unuttuk hesap kitap derdine düştük vallahi lafını işitmek istemem şahsen lobideki ekşi çökelek kokulu adamın ağzından tükürükler sıçrarken şimdi çekilir mi bu insaf ya hu ! Calvin Klein losyonlu adamın koynundan yeni çıkmışken bir alt katım Haydarpaşa garı bir üst katım Kadıköy rıhtımı ne iyi komşularım odam ikisinin tam ortası oh!mis gibi deniz kokusu girince dökük pervaz arasından biraz martı seside var içinde tahminen gagasında istavrit yavrusu bakma şimdi simite talim ettiğimize az yemedik Kumkapı da ızgarasını sorma orası da ayrı bir alem çalgı çengi darbuka dümen trenin son seferide bitti sireni çalıyor ışıkları söndürmek gerek ampule hiç de lüzum yokmuş boşuna israf aydede sızıyor tavan arasından bu gece misafirim anlaşılan uyku vakti yan odadan cılız bir kadın sesi gözlerim kapanmadan “kapıyı sürgüle” diyor “kapıyı iyi sürgüle abla” kapıyı iyi sürgüle kadını hiç görmedim kadını bir daha hiç duymadım Gülnur Ateşoğlu |
diliyle cesurca anlatılanlar..Cesaret ve
gerçek bir aradaydı sevmemek defalarca
okumamak ne mümkün..
Defalarca okudum şiir adına haz aldım tasvirde
kaybolup gittim teşekkürler vede tebrikler..
yunus karaçöp..yudumyunus