süheyl eğriboz için
iç/gün/hastane
bir aktör içeride uyuyor yorgun hasta gemiler ve dostlar suskun bekliyorlar samatya’da sağa çevirmiş başını bir yerlere uyuyor yastığının soluna sessizce ilişmiş başında bekliyor tüm filmler saçlarının sarısı siyahı beyazı anıların duruyor garip yıpranmış solmuş fotoğraflarda bir saniyede yirmi dört kare vardır bir günde yirmi dört saat yoktur böyle döndüğünden çark böyle istediklerinden günler bardağında rakı parmağında sigara ve her daim sinema olmuştur iç/gece/ev sana şiir yazıyorum Süheyl ağabey duyuyor musun *Aşağıdaki fotoğraf, yönetmenliğini yaptığım ’Üçüncü Adamlara Dair’ adlı belgesel çekiminin setinde çekilmiştir. Çekimin son günü, Süheyl ağabeye sarıldığım o günü asla unutmam... Ruhu şad olsun... |
Az önce okuduğum bir yazıdan
''küllü men aleyhâ fân ''
sonra
كُلُّ نَفْسٍ ذَائِقَةُ الْمَوْتِ ثُمَّ إِلَيْنَا تُرْجَعُونَ
Kullu nefsin zâikatul mevti summe ileynâ turceûne
yani
ahde vefa örneği ne güzel.