en narin yerinden yırtılırken zaman...
görüyor musun sevgili gözlerimi gölgeleyen kahve çıplak bıraktı bizi üç maymunu oynuyoruz şimdilerde ve biz topraksız ülke gibiyiz soğuk iklimlerde… yine de severdim seni yine de akıtırdım gözlerimden yan yana iki nehri Dicle ve Meriç’i yeniden… (( elçin )) |
en yücesi
sen/
gömüldün nilin
ıslak sularına ki
aşkın bir tarihi var
bütün insanlığın olduğu gibi
teninin/kokunun/dokunun
ve yüzünün sonra
bir tarihi var
hiç öpmediğin avuç içlerimde
hani sıksam
parmak aralarımdan
damlayacak suların/ıslak
veya uyusam
tenimde/derimde
rüyamda sonra
bulaşan bir ANlam..
seninle benim aramda
yalnız/
aramızda kalan
her şey gibi
peki/
sebepsiz ve n’densiz
gitmelerimi
sıyırıp tabanlarımdan
muallakta kalan sorguları
kavrayıp avuçlarımda
ıslak tenine işaretler bırakıyorum
bir buharın acemiliğinde
ki ellerim saçlarında
boynunda
ve hiçbir dokunun kapatmadığı
yar-a izi gibi
kanayan
bütün son/baharlara….
(...)
sevgimle..